Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/25279 E. 2014/6934 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25279
KARAR NO : 2014/6934
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

Mahkemesi : Bursa 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 09.10.2013
No : 2011/829-2013/587

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalı taraflar avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
21.01.2002 – 01.01.2007 tarihleri arasında davalı işveren serbest muhasebeci mali müşavire ait büroda hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmaların tespitine ilişkin davada herhangi bir yazılı belge bulunmamakta olup mahkemece yapılan yargılama sonunda bir kısım tanıkların anlatımlarına dayanılarak istem aynen hüküm altına alınmıştır.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
İnceleme konusu davada öncelikle belirtilmelidir ki 21.04.2006 gününden itibaren davalı işverene ait işyerinde çalışmaya başlayarak bildirimleri gerçekleştirilen tanık sigortalı D.K.’nın davacıyı, davacının da anılan tanığı tanımadığını belirtmesi karşısında, söz konusu tarih sonrasına ilişkin olarak çalışma iddiasına geçerlik tanınamayacağı belirgindir. 21.01.2002 – 21.04.2006 dönemi yönünden ise aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalıştırdıkları kişiler yöntemince belirlenerek dinlenilmeli, tanık anlatımları arasındaki belirsizlik ve çelişkiler giderilmeli, toplanan kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, yukarıda belirtilen niteliklere sahip olmayan tanıkların aydınlatıcı olmayan anlatımlarına dayanılarak davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı taraflar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davalı M.. A..’a geri verilmesine, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.