YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25140
KARAR NO : 2014/6662
KARAR TARİHİ : 24.03.2014
Mahkemesi : Konya 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 25.09.2013
No : 2012/476-2013/608
Davacı, kaza sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine yapılan yardımların, 1479 sayılı Yasanın 63. maddesi gereğince davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum ve davalı Ü.. B.. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Kanunun 63. maddesidir. Söz konusu maddeye göre, Bağ-Kur’un rücu hakkının doğabilmesi için, öncelikle 3. kişinin yani sigortalı dışında kalan bir başka kişinin suç sayılır hareketinin mevcut olması ve bu sebeple sigortalıya Kurumca yardım yapılması gerekir.
Eldeki dava dosyasına konu olayda, mahkemece bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Mahkemece 04.06.2013 tarihli bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de, anılan rapor maddi olguya uygun olmadığı için hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Yargılama aşamasında celp edilen iş hanı yönetimi karar defterlerine göre, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu çerçevesinde iş hanı yöneticisinin Ü.. B.. olduğu belirgin olup, anılan Kanunun 35. maddesinde yöneticinin görevleri belirlenirken asansörün bakım ve onarımının yaptırılması hüküm altına alınmıştır. Bu halde, kat maliklerine yüklenen bakım ve onarım yükümlülüğü bulunmadığı halde, kat maliklerine kusur verilmesi, gerek kesinleşmiş ceza davasındaki maddi olgu, gerekse olayın oluş şeklinden, asansör kapı kilidini iptal eden kişinin varlığı belirsiz olup bu yönde de kimliği belirsiz kişiye kusur izafesi yerinde değildir. Hal böyle olunca, kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu da gözetilerek, alanında uzman bilirkişi heyetinden, yönetici ve asansör bakımını yapan kişi yada kişilerin kusurlarının irdelendiği rapor alınıp irdelenerek, davacı Kurumun eldeki davada kusuru bulunan dava dışı kişiler yönünden Borçlar Kanununun 50. maddesi kapsamında teselsül hükümlerine dayanmadığı da göz önünde bulundurularak, varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum ve davalı Ü.. B.. vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hükmü temyiz etmeyen davalı N.. M.. yönünden davacı Kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumu da gözetilerek karar verilmek üzere ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı Ü.. B..’a iadesine, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi