Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/25125 E. 2014/50 K. 13.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/25125
KARAR NO : 2014/50
KARAR TARİHİ : 13.01.2014

Mahkemesi : Manavgat İş Mahkemesi
Tarihi : 04.03.2013
No : 2012/215-2013/50

Davacı, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, davalı işverene ait işyerinde 15.03.1998-21.03.2011 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79. ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddeleri olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
İnceleme konusu davada; mahkemece davalının kooperatif sıfatıyla kooperatifin üyelerinden başka bağımsız çalışan istihdam etmediği ve üyelerinden ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğu davacının da kooperatif üyesi olmadığı ayrıca kooperatif üyeleri nezdinde çalışmasının ispatlanamadığı gerekçeleriyle husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının davalı kooperatife üye bir çok dolmuşta çalıştığı iddiası karşısında tespitini istediği süreler için kooperatife husumet yöneltmesi yerinde olup işin esasına girilmesi gerekirken mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucunda husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.