Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/24707 E. 2014/9954 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24707
KARAR NO : 2014/9954
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

Mahkemesi : Ankara 5. İş Mahkemesi
Tarihi : 23.10.2013
No : 2011/781-2013/1387

Dava, murisin hizmet akdine dayalı sigortalı hizmetlerinin tespiti ile ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkeme, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre; 17.05.2006-27.03.2009 arası 2 yıl 10 ay 10 gün 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olan, 08.04.1985-31.05.1985 arası dönemde Orman Genel Müdürlüğü nezdinde 53 gün zorunlu SSK çalışması bulunan muris kocanın 27.03.2009 tarihinde vefat ettiği, 600 gün askerlik borçlanması dahil toplam 1683 gün prim ödemesinin bulunduğu, davacı eşin 11.11.2010 tarihli ölüm aylığı tahsis talebinin 1800 gün prim ödemesi bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği, eldeki dava ile muris kocanın 01.06.1985-31.12.1985 arası dönemde Ankara Orman İşletme Müdürlüğünde çalıştığının tespiti ile 2926 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı da dikkate alınarak ölüm tarihini takip eden aybaşı itibariyle ölüm aylığı bağlanmasının istendiği, mahkemece, iddianın kanıtlanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı, 506 Sayılı Yasanın 79/10. Maddesi ile 5510 sayılı Yasanın 32. Maddesi olup, 1976 tarihinde kapsama alınan işyerinden düzenlenmiş 08.04.1985 tarihli giriş bildirgesinin bulunduğu, 08.04.1985-31.05.1985 arası dönemde 53 gün çalışmanın Kuruma bildirildiği, müfettiş raporu, ücret bordrosu veya ödeme fişi ya da vizite kağıdı gibi yazılı belgelerin dosyada bulunmadığı, biri bordro tanığı, diğeri geçici işçi olarak çalıştığını beyan eden iki tanığın beyanı alınmış ise de kanaat verici bir bilginin ortaya konulamadığı görülmektedir.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya elverişli olmadığı sonucuna varılmaktadır. Bu tür sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Davacı, bildirim dışı sürelerin tespitini istediğine göre, öncelikle davalı işyerinin faaliyet dönemleri ve işin niteliği itibariyle mevsimlik olup olmadığı hususu araştırılıp açıklığa kavuşturulmalı, davalı işyerlerine ait işyeri dosyaları ile dönem bordroları ve varsa ücret bordroları birlikte değerlendirilerek tespit edilecek bordro tanıklarının, çalışmanın varlığına, başlangıcına ve süresine, işin sezonluk olup olmadığına ilişkin bilgi ve beyanları tespit edilmeli, davacının, fiili çalışmalarının varlığı ve süresi hiçbir kuşku ve duraksamaya meydan vermeyecek biçimde belirlenip, tahsis talebi de bu çerçevede irdelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, belirtilen maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde; davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazı kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Açıklanan nedenle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.