Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/24515 E. 2014/807 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24515
KARAR NO : 2014/807
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

Mahkemesi :Aydın 1. İş Mahkemesi
Tarihi :05.12.2013
No :2012/341-2013/477

Dava, 2926 sayılı Kanun ile 5510 sayılı Kanun’un 4,b/4. maddesi kapsamında tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile 6111 sayılı Kanun’un yapılandırmaya dair hükümlerinden yararlanılması istemine ilişkindir.

Mahkemece, bozma üzerine, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir.

Hükmün taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum avukatının tüm, davacı avukatının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Dairemizin 11.09.2012 gün ve 2012/5058-14542 sayılı bozma ilamına uyulması sonrasında, davacı vekilinin, sigortalılık süresinin tespitine dair talebini ıslahen 01.6.1994 tarihinden itibaren şeklinde belirtmiş olması, davacı adına teslim edilen ürün bedellerinden 15.5.1994 tarihinde prim kesintisi yapıldığının Kurum kayıtlarıyla sabit olması karşısında, mahkemenin 01.6.1994-31.12.1994 dönemine dair kabulü isabetli ise de;

Anılan bozma ilamımız dikkate alındığında, tevkifatın bulunmadığı yıllara yönelik olarak, davacının 2926 sayılı Yasaya tabi sigortalılık iradesini ortaya koyacak herhangi bir başvurusu, prim ödemesi, ürün satışı veya bu satışlardan yapılan prim tevkifatı bulunup bulunmadığı hususlarının irdelenmesi gerekli olup, somut olayda, 1995-1999 yılları arasında her yıl davacı tarafından Tariş’in ilgili Pamuk Tarım Satış Kooperatifine ürün tesliminde bulunulmuş olması irdelenmemiştir.

Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair hususlar incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 21/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.