Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/24461 E. 2014/1317 K. 27.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24461
KARAR NO : 2014/1317
KARAR TARİHİ : 27.01.2014

Mahkemesi :Van İş Mahkemesi
Tarihi :17.09.2013
No :2012/190-2013/359

Dava, davacının Kurum’un yaşlılık aylığının iptaline yönelik işleminin iptali ile ödenmeyen yaşlılık aylıklarının faizi ile tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Davacı S.. Ş.. tarafından 09.04.2007 tarihinde açılan davada, nüfus kayıtlarına göre davacının 02.03.2012 tarihinde öldüğü, mahkemece, davacının ölümü gözetilmeksizin davaya devam edilerek karar verildiği anlaşılmaktadır.

Yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları gereği usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartıdır (HMK m.114/1-d). Yargılama sırasında taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen tarafın ehliyeti sona ereceğinden, ölen kişinin veya kural olarak vekilinin davaya devam etmesi mümkün olmayıp, sadece bu kişinin mirasçıları tarafından (dava konusunun ölenin malvarlığına ilişkin olması ve dava sonunda verilecek hükmün olumlu veya olumsuz bir şekilde mirasçıların haklarını etkilemesi durumunda) davaya devam edilebilir. Bu halde, ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının, davayı mecburî dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerekir.

6100 sayılı HMK.’nun 55. maddesi uyarınca taraflardan birinin ölümü halinde mirasçılar mirası kabul veya reddetmemiş ise bu hususta Kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir. Bununla beraber hakim, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, talep üzerine davayı takip için kayyım atanmasına karar verebilir.

Bu hüküm mirasçıların mal varlığını etkileyen davalarda dikkate alınmalıdır. Zira mirasçılara intikal etmeyen, tarafın ölümü ile konusuz kalan davalarda gerek bulunmamaktadır.

Hal böyle olunca, Mahkemece, S.. Ş..’in mirasçılarına usulüne uygun olarak tebligat yapılmalı, mirası reddetmeyen mirasçıların mecburi dava arkadaşı olarak davada yer almaları sağlanmalı ve mirasçılar davayı birlikte takip etmekten kaçınırlarsa miras şirketine kayyım tayin ettirilmelidir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, tarafların vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 27.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.