Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/24457 E. 2014/1308 K. 27.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24457
KARAR NO : 2014/1308
KARAR TARİHİ : 27.01.2014

Mahkemesi :Van İş Mahkemesi
Tarihi :24.09.2013
No :2012/219-2013/379

Dava, davacının Kurumun yaşlılık aylığının iptaline yönelik işleminin iptali ile ödenmeyen aylıklarının faizi ile tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1-Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 35 ve Geçici 10. maddeleridir. 14.04.1949 doğumlu olan davacıya, anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde Kurumca 01.05.2004 tarihinden itibaren 9014 gün primi ödenmiş sigortalılık süresi üzerinden yaşlılık aylığı bağlandığı, 22.07.1997-20.06.2003 tarihleri arasında ki dönemi kapsayan 62 adet prim ödemesinin, yapılan denetim sonucu gerçeğe aykırı olarak, bilgisayar programı sayesinde ödenmiş gibi Kurum kayıtlarına işlendiğinin belirlenmesi nedeni ile, bağlanan aylığın başlangıçtan itibaren iptal edildiği, Kurumca belirlenen prim borcunun 28.07.2008 tarihinde ödenmesi sonucu, mahkemece, 01.08.2008 tarihinden itibaren davacıya yaşlılık aylığı tahsisine karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, öncelikle davacıdan Kurumun gerçek olmadığını iddia ettiği primlere yönelik ödeme makbuzlarının bulunup bulunmadığı sorulmalı, ibraz edilememesi halinde, prim ödemelerinin bulunmadığı 22.07.1997-20.06.2003 tarihleri arasındaki dönem haricinde, 6882 gün primi ödenmiş sigortalılık süresi bulunan davacının, 1479 sayılı Yasanın Geçici 10. maddesinin 3. fıkrasının (b) bendi gereği yaşlılık aylığı tahsisi için 15 yıl ve 56 yaş şartına tabi olduğu ve bu kapsamda 14.04.2005 tarihinde anılan şartları taşıdığı, 9014 gün primi ödenmiş sigortalılık süresi gözetilerek bağlanan aylık ile 6882 gün primi ödenmiş sigortalılık süresi gözetilerek bağlanacak olan aylık arasındaki farkların ve yersiz ödenen aylıklar ile tedavi gideri bedelinin Kurumca her zaman tahsilinin mümkün olduğu ve davacıya 56 yaş, 6882 gün primi ödenmiş sigortalılık süresi üzerinden 01.05.2005 tarihinden itibaren, 9014 gün primi ödenmiş sigortalılık süresi üzerinden ise prim borcunun ödendiği 28.07.2008 tarihini takip eden aybaşı olan 01.08.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı tahsisi gerektiği gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüş olup, anılan hükme aykırı olarak, kararda, davanın kısmen kabulüne karar verildiği halde, Kurumun işleminin tamamen iptali sonucunu doğuracak ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, tarafların vekillerinin yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 27.01.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.