YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24361
KARAR NO : 2014/7169
KARAR TARİHİ : 27.03.2014
Mahkemesi : Bakırköy 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 02.05.2013
No : 2011/504-2013/295
Dava, yersiz yapılan sağlık harcamaları ile geçici iş göremezlik ödemelerinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve % 40 icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, kocasının ortağı olduğu limited şirketine ait işyerinde fiilen çalışmadığı halde, çalışmış gibi sigortalı bildirimleri yapıldığından bahisle, davalıya 01.01.2008 ile 01.10.2009 tarihleri arasında yersiz olarak yapılan tedavi gideri ile, geçici iş göremezlik ödemelerinin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ve % 40 icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, işyeri kayıtları esas alınarak davalının çalışmalarının fiili olduğu ve bu nedenle kurum tarafından yapılan sağlık harcamaları ve analık ödeneğinin yersiz olmadığı sonucuna varılmış ise de, bu kararın, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamına göre; 30.4.2008 ile 25.3.2009 tarihleri arasında sigortalı çalışma bildirimleri yapılan ve başkaca da sigortalı çalışması bulunmayan davalının, 10.9.2009 tarihli kontrol memuru raporuna göre; doğumun gerçekleştiği son ayına kadar sigortalı hizmet bildirime devam edilmesi, anılan işyerinde yaklaşık 3,5 aylık gebe iken sigortalı bildirimine başlandığı, 21.10.2008 ile 15.12.2008 tarihleri arası istirahatlı olduğu, 16.12.2008 tarihinde çalışacağına dair rapor düzenlendiği ve de işyerince sigortalı bildirimine 25.3.2009 tarihi itibariyle son verildiği, eşi E. Ç.’in 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-Kur sigortalısı olup, prim borcu bulunduğu saptanmıştır. Davalının çalıştığı işyerinin eşine ait olması ve işyerinin dekorasyon işyeri olması da gözetildiğinde, işyerinde bir ara cep telefonu satış işi yapıldığı ve davalının tezgahtar olarak çalıştığı yönündeki davalı tanık beyanları üzerinde de durularak, işyerinin büyüklüğü, o sırada kaç işçi çalıştırıldığı, vergi dairesine verilen muhtasar beyannameler de getirilerek, davalının çalışmasına ihtiyaç olup olmadığı araştırılmalı, dönem bordro çalışanlarının ve mahkemece re’sen saptanacak komşu işveren ve işyeri çalışanlarının beyanlarına başvurulmalı ve bozma sonrası yapılacak yargılamada 5510 sayılı Yasa’nın geçici 45. maddesinin uygulama yeri bulunup bulunmadığı irdelenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.