Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/24324 E. 2014/7168 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24324
KARAR NO : 2014/7168
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

Mahkemesi :Karşıyaka 2. İş Mahkemesi
Tarihi :26.09.2013
No :2010/359-2013/366

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup, bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de, göz önünde bulundurulmalıdır.
İncelenen dava dosyasında; dinlenen bordrolu tanık M.. S..’nın davalı işyerinden 2010/3-2010/6. dönemler arası bildiriminin bulunduğu, davacının, 2010 ocak ayında bir aylık deneme süreli çalıştığını belirttiği, komşu işyeri tanığı olarak dinlenen şahsın davacıyı tanımadığı, Konak Subay Orduevinde 2010 yılı Ocak sonlarında birkaç gün çalıştığının Orduevince bildirildiği, bu şekilde, davacının talep ettiği 18.04.2008-01.02.2010 tarihleri arasında, çalıştığına dair net bir kanaat oluşmadığı anlaşılmakla; mahkemece, daha detaylı bir araştırma ile komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler re’sen saptanarak dinlenilmeli, davacının ihtilaflı dönemde, hangi organizasyonlara katıldığı araştırılmalı, gerek görülmesi durumunda, katıldığı organizasyonlardaki ilgili kişilerin bilgilerine başvurulmalı, sonradan dinlenen tanık beyanları ile daha önce dinlenen tanık beyanları arasında çelişki oluşması halinde, bu çelişki giderilmeye çalışılmalı, böylece, bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılardan D. E. (D.. O..)’a iadesine, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.