Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/24294 E. 2014/2113 K. 10.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24294
KARAR NO : 2014/2113
KARAR TARİHİ : 10.02.2014

Mahkemesi : Tokat 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 31.10.2013
No : 2010/106-2013/378

Dava, davacının eksik hesaplanan yaşlılık aylığı miktarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve kararın dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesinin “Bu Kanunun yürürlük tarihine kadar 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı, 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunlar ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine göre sandıklara tâbi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri, fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları Kanun hükümlerine göre değerlendirilirler” hükmü karşısında, davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 50 ve devamı maddeleri ile Geçici 11. maddesidir.
Anılan Yasanın 02.09.1971 tarihli yukarıda zikredilen maddelerinin ilk halinde sigortalıların ödeyecekleri primlerin 12 basamaklı gelir tablosuna göre belirleneceği, basamakta bekleme süresinin 2 yıl olduğu, yazılı taleple basamak yükseltileceği öngörülmüş, anılan maddelerde 2229, 2423, 3165 ve 3396 sayılı Yasalar ile muhtelif değişiklikler yapılmış, 25.08.1999 tarihli 4447 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikle, ödenecek primler ve bağlanacak aylıkların hesabında 24 basamaklı gelir tablosunun esas alınacağı, ilk 12 basamakta bekleme süresinin 1 yıl olup, talebe bakılmaksızın basamak yükseltileceği, sonraki basamaklarda bekleme süresinin 2 yıl olup yazılı taleple basamak yükseltme işleminin yapılacağı belirtilmiş, 08.08.2001 tarihinden itibaren geçerli kılınan 4956 sayılı Yasanın 26. maddesi ile yapılan değişiklik sonrasında “diğer sosyal güvenlik kanunlarına tabi bir işte çalıştıktan sonra bu Kanun kapsamına girenlerin basamakları diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre dikkate alınarak intibak ettirilmek suretiyle” belirleneceği, ayrıca “Bu Kanun kapsamından çıkarak diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında sigortalı olduktan sonra tekrar bu Kanun kapsamına girenlerin basamakları, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre dikkate alınarak daha önce bulundukları son basamak üzerine intibak ettirilmek suretiyle yeniden” belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Kurumca, 1999 basamağı 7, son basamağı 14 olarak belirlenen ve 01.09.2008 tarihinden itibaren 14. basamaktan yaşlılık aylığı bağlanan, 1995-1996 yıllarında 405 gün 506 sayılı Yasaya, 22.03.1985-13.08.12008 tarihleri arasında kesintili 8001 gün 1479 sayılı Yasaya tabi sigortalılığı bulunan davacının, 01.09.2008 tarihli yaşlılık aylığı tahsis tarihine kadar askerlik borçlanma süresi dahil 9006 günlük sigortalık süresinde, taraflar arasında ihtilaf bulunmamakta olup, Kurumca kabul edilen verilere göre, aylık bağlama oranlarında, 2000 öncesi ve sonrasındaki aylık tutarının belirlenmesinde de bir hata bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, 22.03.1985 tarihinden itibaren 1. basamaktan 1479 sayılı Yasa kapsamında tescili yapılan sigortalının, tescil tarihinden sonra, anılan değişiklikler öncesinde gerçekleşen 506 sayılı Yasaya tabi sigortalılık sürelerinin basamak tespitinde nazara alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere kanunların geriye yürümesi konusunda mevzuatımızda genel bir düzenleme olmadığı gibi, konu ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 13.10.2004 gün ve 528/533 sayılı ilâmında da açıkça belirtildiği üzere, kural olarak, her kanun, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurmaya başlar ve bu tarihten sonra meydana gelen olaylara ve ilişkilere uygulanır. Bu kuralın doğal sonucu da, kanunların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilemeyeceği, başka bir anlatımla geriye yürümeyecekleridir. Genel kural bu olmakla beraber, kamusal nitelikteki sosyal güvenlik hukukunda süregelen uyuşmazlıklarda, tamamlanmamış hukuki durumlara yeni kanun veya düzenleyici kural “derhal yürürlüğe girme” niteliği nedeniyle uygulanmalı ve hukuki sonuçlarını doğurmalıdır. Tamamlanmış hukuki durumları yeni kanun veya düzenleyici kuralın etkilememesi ve onlar üzerinde hukuki sonuç doğurmaması ise kazanılmış hakları saklı tutma amacı taşımaktadır.
Sosyal güvenlik kurallarının tanımlanan niteliği nedeniyle eldeki dava dosyasına konu olayda da, yasal değişiklikler sigortalı lehine uygulanmalı ve hukuki sonuçlarını doğurmalıdır.
Hal böyle olunca, Mahkemece, anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde, davacının farklı Sosyal Güvenlik Kurumları kapsamında geçen sigortalılık süreleri gözetilerek, basamak tespiti yapılmalı, bu çerçevede, basamak intibakı sonucu oluşacak prim borcunun varlığı Kurumdan sorularak belirlenmeli, usul ekonomisi yönünden yargılamanın devamı sırasında davacıya, belirlenen prim borçlarını ödemesi için süre verilmeli, prim borcunun ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren intibak sonucu belirlenen basamak üzerinden yaşlılık aylığı tahsisinin gerektiği göz önüne alınarak, varılacak sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.