Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/24158 E. 2014/2296 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24158
KARAR NO : 2014/2296
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

Mahkemesi :Konya 1. İş Mahkemesi
Tarihi :09.10.2013
No :2013/412-2013/627

Dava, noksan işçilik nedeniyle resen yapılan tahakkuk işleminin iptali; ödenen prim ve fer’ilerinin istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
506 sayılı Yasanın 79. maddesi, “Bu Kanunun 83 üncü maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından ihale yoluyla yaptırılan her türlü işler, gerçek veya tüzel kişilerce yapılan inşaatlardan dolayı yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığı Kurumca araştırılır….” düzenlemesini içermekte olup; aynı Yasanın 83. maddesinde belirtilen kurum ve kuruluşlar ise, “Genel ve katma bütçeli kuruluşlar, il ve belediyeler veya sermayesinin en az yarısı genel ve katma bütçeli kuruluşlar ile il ve belediyelere ait olan teşekkül ve müesseseler, kamu iktisadi kuruluşları ve bunların müessese, bağlı ortaklık ve iştirakleri, kanunla ve kanunların verdiği yetkiye dayanarak kurulan kurum ve kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşlar…” olarak belirtilmiştir.
5502 sayılı Yasa’nın 17/d bendine göre, Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı işin yürütümü açısından gerekli olan asgarî işçilik tutarını tespit etmekle görevli olup bu görevini müfettişleri eliyle yerine getirmektedir. 506 sayılı Yasa’nın 130 ve 5502 sayılı Yasa’nın 17/d bendine göre, Kurumun asgari işçilik incelemesinin türleri olan ihaleli işler ile özel bina inşaatları dışındaki işyerlerinde de genel denetim yetkisi kapsamında asgari işçilik incelemesi yapma yetkisi bulunmaktadır.
506 sayılı Yasa’nın 130. maddesine göre sigorta müfettişlerince görevleri sırasında saptanan Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Bu maddenin uygulamasında teftiş, kontrol ve denetleme yetkisine sahip olanlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar muteberdir. Genel ilke bu olmakla birlikte, yasal karinenin aksi kanıtlanabileceği gibi, Kurumun prim alacağının esasını teşkil eden müfettiş raporuna yönelik itirazlarda, müfettiş raporundaki saptamaların gerçeğe uygun olup olmadığının mahkemece araştırılması, özel ve teknik bilgiyi gerektiren asgari işçilik uygulamasına dair uyuşmazlıklarda HMK.’nın 266. maddesine göre bilirkişi incelemesi yapılması gerekir.
Dava dilekçesine konu, iddia ve istemler hakkında, yöntemince bir araştırma yapılmadan Kurum müfettişi tarafından hazırlanan raporun ve bu rapora istinaden Kurumca yapılan prim ve gecikme zammı tahakkuku işlemlerinin, yasal mevzuata aykırı ve hatalı olduğu yönünde sağlıklı bir tespit yapılamaz. 506 sayılı Yasa’nın 130. maddesinde belirtildiği üzere, işin yürütülmesi için gerekli olan asgari işçilik miktarının belirlenmesi, titiz bir araştırma ve inceleme gerektirdiği gibi, Kurumun eksik işçiliğe dayalı re’sen prim ve gecikme zammı tahakkuku işlemine karşı itiraz ve dava yolu öngörüldüğüne göre, mahkemenin, önüne gelen uyuşmazlığı, yeterli ve gerekli bir araştırma ile tereddüte yer bırakmayacak biçimde sağlıklı bir çözüme kavuşturması gerekir. Aksi hal, Kurumun yaptığı işlemlerin peşinen doğru veya yanlış olduğunun kabulü anlamına gelir ki, bu yorum Kurum işlemlerine karşı itiraz ve dava yolu imkanı veren Kanun’un özüne ve hukuk Devleti anlayışına ters düşer.
Asgari işçilik uygulamasına dair uyuşmazlıkların sağlıklı çözümü için, kayıt ve defterler üzerinde inceleme yapılması, faturaların doğruluğunun ve niteliğinin belirlenmesi, incelemeye konu işin (sektörün) özelliklerine göre işçilik miktarının ve asgari işçilik oranının tespiti gerekir.
Yapılan açıklamalar çerçevesinde, somut olayda; K.. Genel Müdürlüğünden “muhtelif çapta çelik boru temini ve döşeme işine” ilişkin alınan ihaleli iş ile ilgili, işyerinde asgari işçiliği teknik usullerle saptamasını bilen serbest muhasebeci mali müşavir (veya yeminli mali müşavir) ve asgari işçilik incelemesine konu iş (sektör) konusunda bilgi sahibi bilirkişi kurulundan; işyeri kayıt ve belgelerini inceleyerek, malzemeli işçilik ile ilgili, faturalar temin edilerek ve müfettiş raporunu da irdeleyerek; işin genel niteliği, işte kullanılan teknik yöntemler, işin büyüklüğü, söz konusu işin kapasitesi, işyeri koşulları, işyeri bünyesinde kullanılan teknoloji, benzer işletmelerde çalıştırılan işçi sayısı, davacı şirketin işyeri kayıtlarında, asgari işçilik incelemesine konu dönemde alınan diğer işler tespit edilerek daimi işyerindeki sürekli işçilerin ihaleli işe ilişkin işyerinde çalışmalarının olup olmayacağının değerlendirilmesi, kısaca işçilik bildirilmesi gereken işle ilgili tüm veriler birlikte gözetilerek; davacının daimi işyerinden, ihaleli işe ilişkin, işyerinde çalışan olup olmadığı, malzemeli işçilik tutarı ve eksik işçilik miktarının belirlenmesine esas unsurlar saptanmalı, dava konusu dönemde Kuruma bildirilmesi gereken işçilik miktarına ve asgari işçilik oranına dair açıklayıcı ve denetime elverişli, somut verilere dayalı rapor alıp yapılacak değerlendirme sonucuna göre davacının prim ve gecikme zammı borcu bulunup bulunmadığı saptanarak, yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, açıklanan nitelikte olmayan bilirkişi raporu dayanak alınmak suretiyle eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının davacıya iadesine, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.