Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/24025 E. 2014/198 K. 14.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24025
KARAR NO : 2014/198
KARAR TARİHİ : 14.01.2014

Mahkemesi :Bakırköy 7. İş Mahkemesi
Tarihi :13.12.2011
No :2010/437-2011/805

Dava, rücan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ve tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin sermaye değerli gelir nedeniyle Kurum zararınını davalılardan rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 10 ve 26. maddeleridir.
Somut olayda; 506 sayılı Yasanın 26.madde koşullarının gerçekleşmiş olduğu sübuta ermiş ise de, 9 ve 10. madde koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılıp incelenmemiştir. Davanın, her iki madde hükmüne dayanılarak açılması halinde, Dairemizin yerleşmiş görüşüne göre, 10.maddenin uygulama önceliği bulunmaktadır.
506 sayılı Yasanın 10. maddesinde, “Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde Kuruma bildirilmemesi halinde bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde ilgililerin sigorta yardımları Kurumca sağlanır.
Ancak, yukarıki fıkralarda belirtilen sigorta olayları için Kurumca yapılan ve ilerde yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile, gelir bağlanırsa, bu gelirlerin 22 nci maddede sözü geçen tarifeye göre hesabedilecek sermaye değerleri tutarı, 26 ncı maddede yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.” hükmü öngörülmüştür.
Anılan maddeye göre, işverenin sorumluluğu kusursuz sorumluluk ilkesine dayanmakta olup, zararlandırıcı sigorta olayında, işverenin hiç kusuru olmasa bile; şayet, sigortalının işe girişi süresinde Kuruma bildirilmemişse, Kurumca, yapılan sosyal sigorta yardımlarından, 10.maddeye göre sorumlu tutulması gerekir.
Mahkemece; Hukuk Genel Kurulu’nun 19.03.2008 tarih 2008/10-254 E, 266 K sayılı kararlarında da açıklanan bu yön öncelikle araştırılarak, koşulların oluştuğunun anlaşılması halinde, tarafların kusur oranı gözetilmeksizin belirlenen ilk peşin sermaye değerinden, dava tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43-44. maddeleri (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 51-52. maddeleri ) uyarınca sigortalının kusurunun %50’sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak, davalının sorumlu olduğu miktar belirlendikten sonra, rücu alacağına hükmedilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.