Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/23941 E. 2014/7160 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23941
KARAR NO : 2014/7160
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

Mahkemesi : İstanbul Anadolu 13. İş Mahkemesi
Tarihi : 22.10.2013
No : 2013/189-2013/494

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Davanın yasal dayanağı, 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.

Davacı 01.03.1998-01.04.2006 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tespitini istemiş, mahkemece, hizmetin geçtiği iddia edilen işyerinin 25.07.2006 tarihinde kapsama alınması ihtilaflı dönemde kapsamda bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.

İncelenen dava dosyasında; mahkemece, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Her ne kadar davalı işyeri 25.07.2006 tarihinde kapsama alınmış ise de, davalı işyerinin faaliyete başlama tarihi ile mükellefiyet kaydının ilgili vergi dairesinden sorulmadığı, mahkemece, dinlenen tanıkların komşu işyeri tanığı olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılmadığı gibi resen komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişilerin dinlenilmediği anlaşılmakla; belirtilen hususlarda araştırma yapılarak, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.