YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23892
KARAR NO : 2014/3289
KARAR TARİHİ : 19.02.2014
Mahkemesi : Antalya 5. İş Mahkemesi
Tarihi : 05.02.2013
No : 2012/154-2013/52
Davacı, yersiz aylık adı altında tahsil edilen 44.922,29 TL’sı ile İsviçre’den transfer edilen ve ödenmeyen 16.542 İsviçre Frangının ödenmesini ve tahsis durumunun buna göre düzenlenmesini istemiştir.
Mahkemece, 01.03.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığının yeniden bağlanmasına, yersiz tahsil edilen 44.922,29 TL’nin davacıya iadesine ve 01.03.2006-31.10.2008 tarihleri arası İsviçre sigorta merciine isteğe bağlı olarak ödenen ve transfere de konu edilen primlerin davacıya iadesine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
01.01.1981-31.12.2002 tarihleri arası İsviçre’de geçen 7.410 günlük süreyi 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanan davacıya, 01.03.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmıştır. Borçlanmaya konu anılan yurt dışı çalışma süresi dışında 01.01.2003-31.10.2008 tarihleri arası İsviçre’de isteğe bağlı prim ödediği ve kesin dönüş koşulunun yerine getirilmediğinden bahisle 01.03.2006-25.09.2009 tarihleri arası dönem için çıkarılan yersiz aylıklar yasal faiziyle birlikte 44.922,29 TL olarak 08.10.2009 tarihinde davacıdan tahsil edilmiş; Bu arada İsviçre’den transfer edilen primlerden, 51.757,55 Frang davacıya iade edilirken; 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanmaya konu yapılmayan 01.04.2002-31.10.2008 arası 2.370 gün karşılığı 16.542,60 İsviçre Frangının aylıkta değerlendirileceğinden bahisle iade edilmemesi üzerine eldeki bu dava açılmıştır. Öte yandan davacıya, anılan 2.370 günlük süre de dikkate alınmak suretiyle toplam 9.780 gün üzerinden ve 01.10.2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı yeniden bağlanmıştır.
Davanın yasal dayanaklarından olan 01.05.1969 tarihinde imzalanan ve 1452 sayılı Kanunla onaylanıp 01.01.1969 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile İsviçre Federal Konseyi arasındaki Sosyal Güvenlik Sözleşmesine, 11.11.1980 tarihinde onaylanan ve 01.06.1981 tarihinde yürürlüğe giren ek sözleşmenin 1/2 maddesi ile eklenen 10/a maddesinde aynen “Türk vatandaşları İsviçre yaşlılık ve ölüm sigortalarına kendileri için yatırılmış olan primlerin Türk sigortalarına transferini, İsviçre malüllük yaşlılık ve ölüm sigortaları yardımlarından henüz hiç yararlanmamış olmaları ve Türkiye’ye yerleşmek üzere İsviçre’den ayrılmış bulunmaları koşulu ile talep edebilirler, …primler Türkiye Sosyal Sigortalar Kurumuna transfer olunur ve bu kurum primleri Türk Mevzuatına göre yetkili sigorta kuruluşuna intikal ettirir. Bu primler ve bu primlere ilişkin süreler bir Türk aylığına hak kazanmada ve bu aylığın hesabında, Türk primlerine ve sürelerine muadil sayılır. Transfer olunan primlerden Türk Emeklilik Sigortası çerçevesinde sigortalı veya hak sahibi yararına hiçbir menfaat sağlanamıyorsa anılan yetkili kuruluşa transfer edilmiş olan primler ilgili kimselere iade edilir” hükmü öngörülmüştür.
Ek Sözleşmenin birinci maddesiyle eklenen ana sözleşmenin 10/a maddesi hükümlerine göre, transfer edilen primlerin sigortalıya iadesi şu üç koşulun birlikte gerçekleşmesine bağlıdır.
a)İsviçre yaşlılık, malüllük ve ölüm sigortaları yardımlarından yararlanmamış olmak,
b)Türkiye’de veya üçüncü bir ülkede yerleşmek amacıyla İsviçre’den ayrılmış olmak,
c)Transfer edilen primler nedeniyle Türk Emeklilik Sigortası çerçevesinde sigortalı veya hak sahibi yararına hiçbir menfaat sağlanmamış olması gerekir. İnceleme konusu davamızda, anılan birinci ve ikinci koşulun gerçekleştiği konusunda uyuşmazlık yoktur.Ancak üçüncü koşulun gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır.İadeye konu transfer edilen primlerin, sigortalının menfaatına kullanılmasının mümkün olup olmadığı, bağlanacak yaşlılık aylığında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği yönü usulünce saptanması gerekir. Şayet sigortalının menfaatına kullanılması mümkün ise, maddenin lafzından ve ruhundan açıkça anlaşılacağı üzere, primlerin iade edilemeyeceği yönü gözetilmelidir.
Nitekim, 3201 sayılı Kanunun 10. maddesinde de; Sosyal Güvenlik Sözleşmeleri ile transferi sağlanan primlerin sigortalı ya da hak sahiplerine iadesinde; bu primlerden, Türk Sosyal Güvenlik Kanunları çerçevesinde, Sosyal Sigorta yardımlarından yararlanmada menfaat sağlanamaması esasına dayalı koşullar aranmıştır.
Diğer taraftan; Anayasanın 90/son maddesinde ifade edildiği üzere, yöntemine göre yürürlüğe konmuş, uluslararası sözleşmeler, kanun hükmünde olup, bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa mahkemesine başvurulamaz.
Hal böyle olunca da, Türkiye Cumhuriyeti ile İsviçre Federal Konseyi arasındaki sözleşmenin anılan madde hükmüne, uygulama açısından yasal güç tanımak Anayasal bir zorunluluktur.
Yukarıda yapılan açıklamalar kapsamında somut olay değerlendirildiğinde; davacının İsviçre Sigorta merciinden transfer edilen primlerinden davaya konu 01.04.2002-31.10.2008 arası 2.370 gün karşılığı 16.542,60 Frank’lık kısmının, yaşlılık aylığına yansıtıldığının anlaşılması karşısında; yaşlılık aylığına yansıtılan ve sigortalı menfaatına değerlendirilen primlerin iadesinin mümkün olmayacağı gözetilmeksizin, ilk tahsis sonrasına konu 01.03.2006-31.10.2008 arası transfer edilen isteğe bağlı primlerin iadesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 19.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.