Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/23875 E. 2014/10381 K. 09.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23875
KARAR NO : 2014/10381
KARAR TARİHİ : 09.05.2014

Mahkemesi : Denizli 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 11.09.2013
No : 2012/268-2013/549

Dava, Alman sosyal sigorta rejimine tabi olarak çalıştığı 01.01.1973 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olduğunun tespiti, borçlanma 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında sayılarak fazladan ödediği primlerin iadesi ve bu nedenle yaşlılık aylık miktarı yeniden hesaplanarak eksik ödenen kısmın tahsiline karar verilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Türkiye’de sigortalı olarak tescili bulunmayan davacının 3201 sayılı Kanuna göre yaptığı borçlanma 5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesi kapsamında sayılarak sonuca gidilmiş olması yerindedir.
Ne ki; Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında yapılan sosyal güvenlik sözleşmesinin 29/4. maddesi gereğince, Almanya’da 01.01.1973 tarihinden itibaren rant sigortasına tabi olarak çalıştığı anlaşılan davacının Türkiye’deki sigorta başlangıcı olarak 18 yaşını tamamladığı 25.11.1975 tarihi olduğuna karar verilmelidir.
Yine, 3201 sayılı Kanunun 1. maddesinde borçlanılabilecek süreler belirtilmiş olup, sözleşme gereğince sigorta başlangıcı olan 25.11.1975 tarihinden başlayarak borçlanmanın anılan maddede belirtilen süreler için yapıldığı ve bu sürelerin Türkiye’de gerçekleşmiş sigortalılık süreleri olduğu gözetilerek; Mahkemece, davacıya 01.06.2010 tarihinden bağlanan aylığın miktarının buna göre hesaplanıp bildirilmesi Kurum’dan istenilmeli; davacının buna itiraz etmesi durumunda gerektiğinde bilirkişi marifeti ile aylık miktarı hesaplanıp, aylıklardan eksik yapılan ödemenin bulunup-bulunmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 09.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.