Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/23866 E. 2014/9952 K. 06.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23866
KARAR NO : 2014/9952
KARAR TARİHİ : 06.05.2014

Mahkemesi : Ankara 9. İş Mahkemesi
Tarihi : 19.09.2013
No : 2012/716-2013/843

Dava, 1479 sayılı Yasanın 45. maddesi kapsamında ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, her iki taraf avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Mahkemece tesis edilen kararın niteliğine göre, davalı Kurum avukatının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı avukatının temyizine gelince, davacıya, 25.02.2000 tarihinde vefat eden esnaf Bağ-Kur sigortalısı kocasından dolayı 26.02.2000 tarihi itibariyle ölüm aylığı bağlanmıştır. Diğer taraftan, davacının esnaf Bağ-Kur emeklisi babası 12.01.1976 tarihinde vefat etmiş ve davacının, babasından ölüm aylığı bağlanmasına ilişkin 18.04.2012 tarihli tahsis talebi ise kocadan aylık bağlandığı gerekçesiyle Kurumca reddedilmiştir. Eldeki dava ile babadan ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de mahkeme, her iki aylığın birlikte alınamayacağı gerekçesiyle davanın reddine hükmetmiştir.
01.10.2008 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanunun, “Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortasına İlişkin Bazı Geçiş Hükümleri” başlıklı geçici 1. maddesindeki; “17.07.1964 tarihli ve 506 sayılı, 02.09.1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17.10.1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17.10.1983 tarihli ve 2926 sayılı Kanunlara göre bağlanan veya hak kazanan; aylık, gelir ve diğer ödenekler ile 08.02.2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1. maddesine göre ödenmekte olan ek ödemenin verilmesine devam edilir. Bu gelir ve aylıkların durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili Kanun hükümleri uygulanır.” düzenlemesi uyarınca, davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 45 ve 46. maddeleridir. 1479 sayılı Yasanın 19.04.1979 gün ve 2229 sayılı Kanunun 20. maddesiyle değişik 45. maddesinde; “Ölen sigortalının 42 nci madde gereğince saptanan aylığının veya 44. madde gereğince saptanacak toptan ödeme tutarının … geçimini sağlayacak başka bir geliri olmamak kaydıyla yaşları ne olursa olsun evlenmemiş kız çocuklarının her birine %25’i … aylık veya toptan ödeme şeklinde verilir.” hükmüne yer verilmiş, aynı Yasanın 46. maddesinde ise; “…sigortalının kız çocukları evlenirse bağlanan aylık kesilir…” biçiminde bir düzenleme öngörülmüştür. Dolayısıyla gerek babanın ölüm tarihinde gerekse davacının ölüm aylığına hak kazandığı tarihte yürürlükte bulunan mevzuat kapsamına göre, Kurumca ret gerekçesi olarak gösterilen neden, gerek aylık bağlanma engeli gerekse aylık kesme sebebi olarak öngörülmemiştir. Mahkemece, bu hususlar gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, 24.07.2003 tarihli ve 4956 sayılı Yasanın 24. maddesi ile değişik 1479 sayılı Kanunun 46/2. maddesindeki “… evliliğin son bulması ile kocasından da aylık almaya hak kazanan kız çocukların bu aylıklardan fazla olanı ödenir…” biçimindeki düzenleme de gözetilip yazılı gerekçelerle davanın reddine hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.
O halde; davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06.05.2014 gününde karar verildi.