YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23857
KARAR NO : 2014/6326
KARAR TARİHİ : 19.03.2014
Mahkemesi : Kahramanmaraş İş Mahkemesi
Tarihi : 06.06.2013
No : 2011/557-2013/527
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Davacı, davalılardan işverene ait oto eksoz tamiri işyerinde 10.02.2003-08.11.2005 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitini istemiştir. Mahkemece, davacının 01.07.2004-08.11.2005 tarihleri arasında hizmet akdine bağlı olarak kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilerek istem kısmen hüküm altına alınmıştır.
Dava 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, mülga 506 sayılı Kanunun 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re’sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
506 sayılı Kanunun 4. maddesinde “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir.
Husumet konusu kamu düzeni ile ilgili olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 116. (mülga HUMK 187.) maddesinde yer alan ilk itirazdan olmadığından davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur.
Eldeki dosyada, dava dilekçesinde işveren olarak gösterilen davalı N.. G..’ün dava konusu dönemde dükkanını Veli Tecirli isimli bir şahsa kiraya verdiğini ileri sürdüğü, Kahramanmaraş Vergi Dairesi Başkanlığının 07.12.2011 tarihli yazı cevabına göre de anılan davalının talep dönemi içindeki 04.06.2002-31.12.2004 tarihleri arasında GMSİ (kira geliri) nedeniyle, 12.09.2005-08.11.2005 tarihleri arasında ise oto eksoz tamiri faaliyeti nedeniyle vergi mükellefiyet kaydının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında; Mahkemece, talep edilen çalışma dönemindeki gerçek işverenler belirlenmeli, işverenlerin sorumluluğu ve süresi ayrıştırılmalı, HMK. 124. maddesi dikkate alınmak suretiyle, gerçek işverenlere karşı husumet yöneltmesi için davacıya mehil verilmeli, husumet yöneltildiğinde, gösterecekleri bütün deliller toplandıktan sonra, yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan N.. G..’e iadesine, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.