YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23766
KARAR NO : 2014/5982
KARAR TARİHİ : 17.03.2014
Mahkemesi : Tire 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 04.07.2013
No : 2011/161-2013/424
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilâmda belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı Kurum ve davalı A.. Ç.. ile M.N. K. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Yasemin Karabulut tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 20.09.2001-2009/5. ay arası askerlik dönemi hariç ve 2010/1-2011/2. dönemler arası davalı işverenler yanında çalıştığının tespitini istemiştir. Hizmet cetvelinde, 01.03.2006-10.03.2006 tarihler arası ile 09.06.2011-24.12.2011 tarihler arası dava dışı işyerlerinden kesintili bildirimlerinin bulunduğu, davalı işyeri tarafından ise, 01.01.2007-20.05.2009 tarihler arasında bildirimlerinin yapıldığı, davalı işyerinin vergi kaydına göre, 01.01.2000-31.05.2005 tarihler arasında, işverenler, M.N. K., Ö.. A.., H.. U.. tarafından, 01.06.2005 tarihinden itibaren ise M.N. K. ile A.. Ç.. tarafından işletildiği belirgindir. Mahkemece ise , dinlenen tanık beyanları doğrultusunda, kabul kararı ile, davacının 1277236.35 sicil numaralı iş yerinde 20/09/2001 – 20/08/2004 tarihleri arasında asgari ücretle toplam 1051 gün çalıştığının bu çalışmalarının kuruma hiç bildirilmediğinin; 22/11/2005 – 28/02/2011 tarihleri arasında 1277236.35 sicil numaralı iş yeriyle asgari ücretle toplam 1669 gün çalıştığının bu çalışmasının 809 gününün kuruma bildirilmediğinin tespitine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda; Davacının, talep konusu dönemde kesintisiz olarak davalı işyerinde çalışıp çalışmadığı noktasında; Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Davacının, hizmet cetvelinde talep konusu dönemde dava dışı işverenler yanında çalışmalarının bildirildiği dikkate alınarak davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; davacının çalışmaları ile ilgili tüm belgeler davalı kurumdan; puantaj kayıtları ve ücret tediye bordrolarının asılları işverenden getirtilmeli, iş bu belgelerden sigortalının imzasını içerenler yönünden imzanın davacıya aidiyeti davacı tarafından kabul edilenler ile inkar edilip de aidiyeti ehil bilirkişi incelemesiyle saptananlardan yine davacı tarafından hata-hile-ikrah durumu iddia ve ispat edilemeyenler bakımından, işbu yazılı belgelerin aksi eşdeğerde delillerle kanıtlanması için davacıya delilleri sorulmalı; dava konusu dönemde farklı işyerinden Kuruma bildirilen davacı çalışmalarının gerçekliği araştırılmalı, dava konusu dönemde işyeri devri yada işverenler arasında organik bağ bulunması, başka bir deyişle kesintisiz çalışma söz konusu olması durumunda ilk işe giriş bildirgesi verilmesinden önceki davacı çalışmaları yönünden hak düşürücü sürenin, çalışmanın sona erdiği yılın sonundan başlayacağı gözetilmeli, dava konusu dönemde davacı ile birlikte çalışan ve işverenlerin bordrolarında kayıtlı kişiler ile, aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı; bunun dışında sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince araştırılmalı, tespiti istenen dönemde davalı işyerinde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum ve işveren vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan A.. Ç.. ve M.N. K.’ya iadesine, 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.