YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23662
KARAR NO : 2014/5975
KARAR TARİHİ : 17.03.2014
Mahkemesi : Ankara 7. İş Mahkemesi
Tarihi : 03.10.2013
No : 2012/454-2013/957
Dava, davacının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı iddiasıyla kesilen ölüm aylığının yeniden bağlanması gerektiğinin tespiti aksine Kurum işleminin iptali ve aylıkların yasal faiziyle tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı kesinleşen davacıya, yaşamını yitiren sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca 2012 yılında gerçekleştirilen işlemle kesildiği anlaşılmaktadır
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır.
İnceleme konusu davada; Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu’nca gerçekleştirilen soruşturmada ;davacının oturduğu adreste imzalı beyanları alınan yönetici ve apartman görevlisinin , eşlerin bir arada oturduğunu dile getirdikleri ayrıca , davacının oturduğu evin kira parasının, Kurum Rapor tarihine kadar davacının eşi tarafından ödendiği, Rapor tarihi sonrası ise davacı tarafından ödendiği mevcut banka kayıtları ile sabit olduğu, Nüfus Müdürlüğü yazısı dikkate alındığında da , davacının eşinin ilk adres değişikliğini Kurum Rapor tarihi sonrası yaptığı dosya kapsamıyla belirgindir. Buna göre , elde edilen somut veri ve saptamalar, bahse konu soruşturma sırasında ve yargılamada ifadeleri alınan tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları anlaşılmıştır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.