YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23622
KARAR NO : 2014/6593
KARAR TARİHİ : 24.03.2014
Mahkemesi : Kütahya İş Mahkemesi
Tarihi : 03.10.2013
No : 2012/234-2013/392
Davacı, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, davalı işverene ait işyerinde 15.01.1998-31.12.2009 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79 ve 5510 sayılı Yasanın 86. maddeleri olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
İnceleme konusu davada; hatalı bilirkişi raporuna göre 15.01.1998-13.05.2002 tarihleri arasındaki dönemin hak düşürücü süre nedeniyle, 01/07/2006-15/12/2006 tarihleri arasında İ. Ç.’e ait işyerinde çalıştığı, 16/12/2006-13/05/2008 tarihleri arasında B. D.’a ait işyerinde çalıştığı, 14/05/2008-06/01/2009 tarihleri arasında davalı işveren yanında çalıştığı, 07/01/2009- 30/12/2009 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığı Kurum kayıtlarında sabit olması sebebiyle tespitinde hukuki yarar bulunmadığı ve İ. Ç. ile B. D.’a ait işyerlerindeki çalışmasının davalı işyerinde geçtiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyada yer alan bilgi ve belgeler karar vermeye elverişli görünmemektedir. Bu bakımdan; işyerinin 506 ve 5510 sayılı Kanun hükümleri kapsamında bulunduğu süreler (tescil dönemi) Kurumdan sorulmalı, işverenin vergi kayıt ve faaliyet, tescil durumu ilgili vergi dairesinde, ticaret sicili memurluğundan araştırılmalı, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, uyuşmazlık konusu tarihleri içerir dönemsel sigorta primleri bordroları, aylık prim ve hizmet belgeleri Kurumdan getirtilmeli, anılan bordrolarda, belgelerde bildirimleri yapılan sigortalıların bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, bordrolar, belgeler düzenlenmediği veya tüm aramalara karşın sigortalılara ulaşılamadığı takdirde aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işyerinin ve davacının yaptığı işin nitelik itibarıyla mevsimlik olup olmadığı, çalışmanın tam gün üzerinden gerçekleşip gerçekleşmediği ortaya konulmalı, belirdiği takdirde tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, çalışma kesintili gerçekleşmiş ise hak düşürücü süre yönünden irdeleme yapılmalı ve özellikle davalı işveren ile davacının 01.07.2006-15.12.2006 döneminde çalışmasının bildirildiği dava dışı İ. Ç. arasındaki ilişkinin araştırılması, tanık beyanlarında davalının M.. D..’ın oğlu olduğu belirtilen B. D. ile davalı arasındaki organik ilişkinin, davacının 2004 ve 2006 yıllarında çeşitli aylarda kullanırken adına trafik cezasının yazıldığı 43 NL 771 plakalı kamyonun davalı M.. D.. tarafından 30.12.2009 tarihinde B. D. a satıldığı hususu da gözetilmek suretiyle araştırma yapılarak, tanık beyanlarında belirtilen B. D. ın Belediyeden ihale alıp almadığının ve davacının da bu alınan ihale işinde çalışıp çalışmadığının Belediyeden ve ilgili kurumlardan araştırılması, davacının yaptığı işin niteliği belirlenerek işinin özellikleri gereği tespitini talep ettiği dönemdeki çalışmasına ilişkin bütün belgelerin dosya arasına alınması, işyerinin kapsamı ve çalışan kişi sayısısının belirlenmesi ile davacının talep ettiği dönemin blok çalışma niteliğinde olup olmadığı dava dışı İ. Ç. işyerinden bildirilen çalışmanın davalı işverenle organik bağının olması durumunda talebinin kesintiye uğramadığı ve hak düşürücü sürenin gerçekleşmeyeceği gözetilerek, dava dışı İ. Ç. ile davalı arasında organik bağ bulunmaması durumunda ise hak düşürücü sürenin değerlendirilmesi suretiyle toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.