Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/23378 E. 2014/20522 K. 24.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23378
KARAR NO : 2014/20522
KARAR TARİHİ : 24.10.2014

Mahkemesi : Çaycuma 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 11.09.2013
No : 2011/70-2013/658

Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği üzere, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 14.05.2005 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirlerin davalı işverenden rücuan tahsili istemine ilişkindir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 9, 10 ve 26. maddeleri olup, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Davacı Kurum, davada 506 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca istemde bulunduğu halde, sigortalının işe giriş tarihi ve işe girişinin süresinde Kuruma bildirilip bildirilmediği yöntemince araştırılmamıştır.
506 sayılı Yasanın 9. maddesi; “ – (Değişik : 25.08.1999 – 4447 / 12 md. Y.T. 08.09.1999) ”işveren çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce örneği Kurumca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle Kuruma doğrudan bildirmekle veya bu belgeleri iadeli-taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdür. İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün Kuruma veya iadeli-taahhütlü olarak postaya verilen işe giriş bildirgeleri ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan işçiler için en geç bir ay içinde Kuruma verilen veya iadeli-taahhütlü olarak gönderilen işe giriş bildirgeleri de süresi içinde verilmiş sayılır. (Ek : 14.07.1999 – 4410 / 1 md.) Dışişleri Bakanlığının sigortalı olarak yurtdışı göreve atanan personeli için işe giriş bildirgeleri ise, Kuruma en geç üç ay içinde gönderilir. ” düzenlemesini öngörmektedir.Anılan yasanın 10. maddesine göre ise 9. maddede öngörülen işe giriş bildirgesini süresinde Kuruma intikal ettirmeyen işverenler hakkında 26. maddede öngörülen sorumluluk halleri aranmaksızın, zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle Kurum tarafından bağlanan gelir ve harcamanın işverenden tahsil edileceğini düzenlemiştir. Yani, davalı işverenin 506 sayılı
Kanunun 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı Kanunun 2. maddesiyle değiştirilen ve 08.09.1999 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 9 ve 10. maddesi hükmüne göre rücu alacağından sorumluluğu için;işe giriş bildirgesinin sigortalının, işe başlatılmasından önce verilmemiş olması ve zararlandırıcı sigorta olayının da işe giriş bildirgesinin kuruma verilmesinden önce meydana gelmesi gerekir.
Davanın yasal dayanaklarından olan ve kusursuz sorumluluk halini düzenleyen 506 sayılı Yasanın 9. ve 10. maddesine ilişkin olarak, bir araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın karar tesisi hatalı olup; inceleme konusu davada, 506 sayılı Yasanın 9. ve 10. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığı; sigortalının özlük dosyası (hizmet cetveli ile birlikte) celbedilip dosyadaki mevcut delillerle birlikte değerlendirilmek suretiyle, somut olayda 4447 sayılı Yasa ile değişik 506 sayılı Yasanın 9. ve 10. madde koşullarının varlığı araştırılıp irdelenerek, varılacak sonuca göre, karar verilmesi gerekir.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.