YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23091
KARAR NO : 2014/20555
KARAR TARİHİ : 24.10.2014
Mahkemesi : Mersin 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 03.10.2013
No : 2012/206-2013/378
Dava, 01.12.2008 tarihinden itibaren bağlanıp sonradan iptal edilen yaşlılık aylığının başlangıçtan itibaren geçerli olduğunun tespiti, 3201 sayılı Yasa gereği yapılan borçlanma bedelinin iadesi ile cari prim ve yersiz aylık için Kuruma fazladan yapılan ödemelerin tahsili istemlerine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtilen gerekçe ile isteği hüküm altına almıştır.
Hükmün, taraf avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davacının, İsviçre’de 01.05.1987 – 31.01.1988 tarihleri arasında geçen 270 günlük primlerinin 29.11.2007 tarihli dilekçesi ile Türkiye’ye transfer edildiği; Türkiye’de birbiri ile çakışmayan 506 ve 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süreleri, askerlik borçlanma süresi ve primleri transfer edilen yurtdışı sürenin 3201 sayılı Yasaya göre ayrıca borçlanılması ile kazanılan süre toplamıyla 01.12.2008 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı; davalı Kurum tarafından vergi kaydına dayalı kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının aylık bağlanmasından sonra da kesintisiz olarak devam ettiği gerekçesi ile bağlanan yaşlılık aylığı iptal edilerek ödenen aylıkların borç çıkarıldığı; davacı tarafından cari dönem sayılarak çıkarılan prim borçları ile yersiz ödeme sayılan yaşlılık aylıklarının Kuruma iade edildiği; Kurum tarafından 17.08.2009 tarihli taleple 01.09.2010 tarihinden itibaren yeniden yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır. Davacı, transfer edilen yurtdışı primlerinin de iadesini istemiştir. Mahkemece, ilk bağlanan yaşlılık aylığı geçerli sayılarak sonraki dönem için ödenen primler ile yersiz aylık sayılarak Kuruma iade edilen aylıkların tahsiline, 3201 sayılı Yasa gereği yapılan borçlanma bedelinin ödeme tarihinden yasal faizle iadesine karar verilmiştir.
Yurtdışında geçen aynı süre 3201 sayılı Yasaya göre borçlanılarak hesaplanan aylıkta gözetildiğine göre, talebi de gözetilerek transfer edilen yurtdışı primlerinin, iade tarihindeki kur karşılığının davacıya ödenmesi gerekir.
2- Davacının 3201 sayılı Yasaya göre borçlanılan süre de gözetilerek bağlanan ilk yaşlılık aylığının kendi nam ve hesabına bağımsız çalışması devam ederken ödenip-ödenmeyeceğine ilişkin olarak;
3201 sayılı Yasanın 6. maddesinin B bendinin önceki düzenlenmesi, “Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan, tekrar yurt dışında çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihi takip eden aybaşından itibaren aylıkları kesilir.” şeklinde iken; 08.05.2008 tarihli resmi gazetede yayınlandığı gün yürürlüğü giren 5754 sayılı Yasanın 79. maddesi ile yapılan değişiklik ile, “Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanlar ile Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümleri, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için uygulanmaz.
Yurt içinde veya yurt dışında çalışması sona erenlerin veya ikamete dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihini izleyen ay başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır.” şeklinde değiştirilmiş; anılan maddede, Resmi Gazetede yayınlandığı 19.06.2010 tarihinde yürürlüğe giren 5997 Sayılı Yasanın 15. ile yapılan ve halen yürürlükte bulunan değişiklik sonucu, “Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. Türkiye’de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümleri uygulanır.
Yurt içinde veya yurt dışında çalışması sona erenlerin veya ikamete dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihini izleyen ay başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Ayrıca, 3201 sayılı Yasaya 5754 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ile eklenen ve 08.05.2008 tarihli Resmi Gazete’de yayınlandığı gün yürürlüğe giren Geçici 7. maddesinde, “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce hizmet borçlanması talebinde bulunanlardan; borç tahakkuku yapılmış olanların, borç tahakkuku ile ilgili işlemleri devam edenlerin, tahakkuk ettirilen borçlarını ödeyenlerin ve borçlandıkları yurtdışı hizmetleri dikkate alınarak aylık bağlanmış olanların kazanılmış hakları saklıdır.” denilmiştir.
Mahkemece; her yasanın kendi yürürlük döneminde uygulanması gerektiği gözetilerek; 3201 sayılı Yasanın önceki düzenlemelerinde, Türkiye’de gerçekleşen çalışmaya, aylık kesilme nedeni olarak yer verilmediği; buna göre, yurtdışında geçen sürelerini, 3201 sayılı Yasanın geçici 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 08.05.2008 tarihinden önce borçlanma talebinde bulunup, borcunu ödeyen ve Türkiye’de gerçekleşen diğer sigorta süreleri eklenmek suretiyle yaşlılık aylık bağlananların aylıklarının kesilemeyeceği, bu durumdaki sigortalıların, sosyal güvenlik destek primi ödeyerek yaşlılık aylığı almaya devam edeceği; borçlanmasını, Geçici 7. maddenin yürürlüğü girdiği tarihten sonra yapanların ise, anılan Yasanın 6. maddesinin B bendinde 5754 sayılı Yasanın 79. maddesi ile yapılan değişiklik nedeniyle, Türkiye’de çalışmaya başlaması durumunda aylığının kesilmesi gerektiği; ancak, aynı maddede 5997 sayılı Yasanın 15. maddesi ile yapılan değişikliğin yürürlüğe girme tarihi gözetilerek, takip eden aybaşı olan 01.07.2010 tarihinden itibaren tekrar sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışarak aylık ödenmesi gerektiği esas alınmalıdır.
Somut olayda, davacının borçlanmasının 03.07.2008 tarihli başvuru ile yapıldığı gözetildiğinde, ilk bağlanan aylığın kesilmesi yerinde olup, 01.07.2010 tarihinden sonraki sürede sosyal güvenlik destek primine tabi çalışabileceği esas alınarak iadesi gereken fazla prim ve aylıklar buna göre belirlenip sonucuna göre karar verilmelidir.
3- Kabule göre de; 01.12.2008 tarihinden itibaren bağlanan aylık geçerli sayıldığında, bundan sonrası için primi ödenen sürelerin aylık hesabında gözetilemeyeceğinin belirtilmemiş olması, isabetsiz bulunmuştur.
Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.