Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/23089 E. 2014/20593 K. 24.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23089
KARAR NO : 2014/20593
KARAR TARİHİ : 24.10.2014

Mahkemesi : Mersin 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 02.05.2013
No : 2012/144-2013/180

Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
İncelenen dava dosyasında, dava dışı C… Diyaliz Merkezi ve Özel Sağlık Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin 2008/11,12,2009/1 dönemlerine ait prim borçları ve ferilerine ilişkin ödeme emirlerinin iptali için süresinde açılan eldeki davada, davacının, ortağı olduğu şirket hisselerinin bir kısmını 27.05.2008 tarihinde kalan kısmını da 03/09/2008 tarihinde noter aracılığıyla devretmesine karşılık 27/05/2008 den itibaren M.. D.. ile birlikte şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğu ticaret sicil kayıtlarından anlaşılmaktadır.
Davacının sorumluluğunun kapsamının belirlenebilmesi için; mahkemece, öncelikle, Ticaret Sicil Müdürlüğünden şirket ana sözleşmesi ve tüm kayıtlar celp edilmeli, davacının şirkette temsil ve ilzama yetkili müdür sıfatının başladığı ve bittiği tarihler tereddütsüz olarak belirlenmelidir.
Davacının anılan şirkette temsil ve ilzama yetkili olduğu tarihler arasındaki döneme yönelik, prim alacaklarına ilişkin olarak 506 sayılı Yasanın 80. maddesi ile getirilen özel nitelikteki düzenlemenin davanın yasal dayanağı olduğu nazara alınmalıdır. Bu maddeye göre, sigorta primlerini haklı sebepleri olmaksızın, birinci fıkrada belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşların tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri kuruma karşı, işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludurlar. Bu özel düzenleme karşısında, davacının temsil ve ilzama yetkili olduğu tarihler arasındaki dönemde şirketin borçlarından işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı anılan yasa gereğidir. Ancak, davacının, şirket müdürlüğünden istifa ettiğinin belirlenmesi halinde hangi tarihte istifa ettiği araştırılarak, şirketin prim borcundan müteselsilen sorumlu olan üst düzeydeki yönetici ve yetkililerin borcun haklı nedenle ödenemediği savunmasında bulunabilecekleri ve haklı nedenin varlığı halinde prim borcundan dolayı Kuruma karşı işverenle birlikte mütesesilen sorumlu tutulamayacakları gözetilerek, şirketteki temsil ve ilzam yetkisinin kalktığı tarihe kadar 506 sayılı Yasanın 80. maddesi kapsamında, davacının sorumluluğu irdelenerek, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
Hal böyle olunca, mahkemece, davacının şirkette temsil ve ilzam yetkisinin kalktığı tarih araştırılarak prim borçlarından sorumluluğun varlığı bu çerçevede değerlendirilerek sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.