Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/23060 E. 2014/20408 K. 23.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/23060
KARAR NO : 2014/20408
KARAR TARİHİ : 23.10.2014

Mahkemesi :Şavsat Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Tarihi :11.06.2013
No :2006/98-2013/460

Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, trafik kazası sonucu yaralanan sigortalı için yapılan tedavi gideri ve geçici iş göremezlik ödemeleri nedeniyle oluşan Kurum zararının 506 sayılı Yasa’nın 39. maddesi uyarınca davalı sürücü ve sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, kusur raporu alınmaksızın, ceza davasında tespit edilen maddi vakıalara göre davalı sürücünün % 50, sigortalının ise % 50 kusurlu olduğu kabul edilmiş, ceza davasında kusur oranları belirlenmediği gibi, kazaya karışan sigortalı ve davalı araç sürücüsünün kusur oranlarının belirlenmesi teknik bilgiyi gerektirdiğinden, bu konuda kusur raporu alınmamış olması isabetsiz bulunmuştur.
Öte yandan, Mahkemece, dava konusu tedavi giderleri bakımından sigorta şirketi tarafından 2918 sayılı Kanun’un 98/2. fıkrasında öngörülen aktarımın yapılıp yapılmadığının belirlenememiş olması nedeniyle, tedavi giderlerinden davalıların sorumlu oldukları kabul edilmiştir.Ancak, Hukuk Genel Kurulu’nun 19.6.2013 tarih ve 2013/10-190 Esas ve 2013/861 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; 2918 sayılı Kanunun 98. maddesinin 2. fıkrası ve 3. fıkrası birlikte değerlendirildiğinde; sigorta şirketinin aktarım yapmamış olması, Kuruma eski hükümlere göre rücu hakkı değil, süresinde aktarılmayan primleri tahsil için sigorta şirketine karşı takip yapabilme yetkisini vermektedir. Bu nedenle, tedavi gideri bakımından istemin reddi gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizdir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalılara iadesine, 23.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.