Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/22957 E. 2014/3755 K. 25.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22957
KARAR NO : 2014/3755
KARAR TARİHİ : 25.02.2014

Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

Davacı Kurum, iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlere ilişkin olarak %15 oranındaki kusur farkı ile artışların %70 oranına karşılık gelen tutarının 506 sayılı Yasanın 26 ve 87. maddeleri uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, asıl davaya konu gelir tutarı yönünden davanın konusuz kaldığına hükmedilmiş, birleşen 2001/451 Esas Sayılı dosya yönünden ise her hangi bir hüküm tesis edilmemiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacı Kurum avukatının, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, iş kazasından doğan rücu tazminatı istemine ilişkin olup, hükmüne uyulan Dairemizin 17.03.2009 tarih 2008/19274 Esas 2009/3927 Karar Sayılı ilamında; “…ilk rücu davasına dayanak kılınan ve davalılara toplam %90, ölen sigortalıya %10 oranında kusur izafe edilen 04.08.1998 tarihli kusur raporunun; temyize konu ikinci rücu davasına da esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Öte yandan birleşen 2001/451 Esas Sayılı dava dosyasına konu tutar hariç, iş bu dava dosyasına konu 9.815,67 TL’nin davadan sonra 03.07.2000 tarihli dekontla davalılar Hakkı ve Necati tarafından Kuruma ödendiğinin ve söz konusu ödemenin 09.11.2000 tarihli celsede davacı Kurum vekili tarafından dahi kabul edildiğinin gözden uzak tutulmaması gerekir…” gerekçesiyle kabule dair önceki hüküm bozulmuştur.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, asıl davaya konu 9.815,67 TL yönünden davanın konusuz kaldığına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, bozmaya uyulmasına rağmen, birleşen 2001/451 Esas Sayılı dava yönünden olumlu yada olumsuz bir karar verilmemiş olması yerinde olmadığı gibi, esasen Anayasa Mahkemesi İptal Kararı kapsamında artışa ilişkin gelirlerin rücu davasına konu edilemeyeceği ve bu nedenle de reddine karar verilmesi gerektiği hususunun gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ : Hüküm fıkrasının (2) no’lu bendinin son satırının son sözcüğünden sonra gelmek üzere “gelir artışına ilişkin olarak açılan ve iş bu dava ile birleşen 2001/451 Esas Sayılı davanın reddine,” hükmünün anılan bende eklenmesine, kısa kararın da bu şekilde düzeltilmesine ve kararın düzeltilmiş bu biçimiyle ONANMASINA, 25.02.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.