Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/22511 E. 2014/18816 K. 29.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22511
KARAR NO : 2014/18816
KARAR TARİHİ : 29.09.2014

Mahkemesi :Kütahya İş Mahkemesi
Tarihi :11.06.2013
No :2012/351-2013/221

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ile davalı avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı Kurum vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazların reddine,
2) Dava; 08.07.2010 tarihinde meslek hastalığına yakalandığı tespit edilirek %17.20 meslekte kazanma güç kaybı oranı nedeniyle Kurumca bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerin tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı olay (meslek hastalığının belirlendiği) tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunudur.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun “İş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin sorumluluğu” başlığını taşıyan 21. maddesinin birinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği açıklanmıştır. Anılan madde ile tazmin sorumlularının Kurum karşısındaki sorumluluğu bir tavanla sınırlandırılmış olup, bu sorumluluk “…sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı…” bulunmaktadır. Maddenin açık hükmü karşısında; ilk peşin sermaye değerli gelirin, Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunluluğu bulunmaktadır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler uyarınca, Mahkemece, gerçek zarar miktarı hesaplanarak, gerçek zarar ile kusur karşılığı ilk peşin sermaye değerli gelir miktarlarının karşılaştırması sonucu Kurumun rücu alacağı belirlenmesi ve elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, gerçek zarar tavan hesabı yapılmaksızın karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 29.09.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.