Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/22390 E. 2014/905 K. 21.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22390
KARAR NO : 2014/905
KARAR TARİHİ : 21.01.2014

Mahkemesi : Bakırköy 10. İş Mahkemesi
Tarihi : 27.12.2011
No : 2009/241-2011/553

Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı kurum ve davalı Anodolu Anonim Türk Sigorta A.Ş. avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi l tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı kurum; 15.12.1998 tarihinde meydana gelen trafik-iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya bağlanan gelirlerin ilk rücu davasında hükmedilen miktar düşüldükten sonra bakiyesinin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca rücuen tahsilini talep etmiş olup; Mahkemece, talebe itibar edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Borcu ortadan kaldırmamakla birlikte, yerine getirmekten kaçınma yetkisi veren zamanaşımı defi, ancak, bunu ileri süren taraf yönünden sonuç doğurmakta, bir başka anlatımla, Mahkemece kendiliğinden gözetilemeyen zamanaşımı defi, yasal süresinde ileri sürüldüğü takdirde değerlendirmeye alınabilmektedir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109’uncu maddesinde; motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin istemlerin, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrayacağı hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığı altında; somut olayda, dava tarihinin 27.03.2009 olduğu, davalılardan Anodolu Anonim Türk Sigorta A.Ş.’nin yasal süresi içerisinde yöntemince zamanaşımı definde bulunduğu, davaya konu kaza tarihinin ise 15.12.1998 olması karşısında, anılan davalı yönünden zamanaşımının gerçekleşmiş olduğu gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme sonucunda işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Kabule göre de; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı kurum yararına, hüküm altına alınan miktar üzerinden nispi vekalet ücretine yerine yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsizdir.
O hâlde, davacı kurum ve Anodolu Anonim Türk Sigorta A.Ş. avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, kararı temyiz etmeyen davalı E.. A.. yönünden davacı kurum lehine oluşan usuli kazanılmış hak durumu da gözetilerek karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’ne iadesine, 21.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.