Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/21835 E. 2014/4989 K. 07.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21835
KARAR NO : 2014/4989
KARAR TARİHİ : 07.03.2014

Mahkemesi : Bakırköy 7. İş Mahkemesi
Tarihi : 24.09.2013
No : 2012/376-2013/537

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 

Davacı, 02.12.2011–09.06.2012 tarihleri arasında davalı nezdinde çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının talep konusu dönemde Bağ-Kur kaydı bulunduğundan davanın reddine karar verilmişse de, mahkemenin hükmü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır. 

Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi kapsamında uygulama alanı bulan 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesidir. 506 sayılı Yasanın 6. maddesinde ifade edildiği üzere “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez”. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.

Aynı döneme rastlayan birden fazla sigortalılık halinin ortaya çıktığı durumlarda, sigortalının emek ve mesaisini ağırlıklı olarak tahsis ettiği, kişinin yaşamında ekonomik olarak baskın çalışma niteliği taşıyan çalışmaya üstünlük tanınarak, tabi olunacak sigortalılık statüsünün belirlenmesi zorunluluğu vardır. 

Re’sen araştırma ilkesi uyarınca, Mahkemece; uyuşmazlık konusu dönemde çalışmanın ne şekilde gerçekleştiği, davacının  kendi nam ve hesabına işyeri bulunup bulunmadığı hususları araştırılmalı (vergi levhası, işyeri ruhsatı, vergi beyannamesi, muhtasar beyananame…v.s), uyuşmazlığa konu dönemin tamamını kapsar şekilde çalışması bulunan bordro tanıkları re’sen belirlenerek, beyanlarına başvurulmalı; talep edilen döneme ilişkin bordro tanıklarına ulaşılamadığı takdirde, sigortalı ile birlikte çalışan kişiler ile aynı çevrede işyeri olan işveren, ya da, bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler re’sen saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylelikle; toplanan ve toplanacak delillerin sonucuna göre, çalışma ilişkisi ve süresi  hiçbir kuşku ve duraksamaya meydan vermeyecek biçimde belirlenerek, davacının çalışmasının, full-time olarak mı, yoksa, part-time olarak mı gerçekleştiği araştırılıp, sonucuna göre karar verilmelidir.  

Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek  sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

 SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 07.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.