Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/21790 E. 2014/18830 K. 29.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21790
KARAR NO : 2014/18830
KARAR TARİHİ : 29.09.2014

Mahkemesi : Yahyalı Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 26.01.2012
No : 2008/257-2012/28

Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, rücuan tazminat istemine ilişkin olup, davacı, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.567,53 TL’nin tahsilini istemiş, Mahkemece talep edilen miktarın davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre, yargılama aşamasında dava açılırken saklı tutulan fazlaya ilişkin haklar kapsamında tazminat talebi ıslah dilekçesi ile arttırılmış ve 47.990,89TL’nin tahsiline karar verilmesi istenmiştir.
Bilindiği üzere, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 83 ve devamı (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 176 vd.) maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah; taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan bir yöntem olup; iddiayla savunmanın genişletilmesi yasağının istisnaların biridir ( Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, B. 6, C. IV, İstanbul 2001, s. 3965).
Islah müessesesi, dava değiştirme, başka deyişle iddia ve müdafaanın değiştirilmesi veya genişletilmesi yasağını bertaraf eden bir imkân olmakla; bu suretle, aslında yasal itirazla karşılaşabilecek olan herhangi bir taraf muamelesi, ıslah kurumunun yardımıyla artık bu itirazı davet etmeksizin yapabilmektedir (Prof. Dr. Saim Üstündağ, Medeni Yargılama Hukuku, C. I, II, B. 5, İstanbul 1992, s. 534).
Yine, müddeabihin (davada talep olunan miktarın) artırılıp artırılmayacağı hususu da bir usul işlemi olup, ıslahın konusudur (Kuru: C. IV, s. 4035).
Mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki ilkeler doğrultusunda, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26’ncı maddesi uyarınca hâkimin her iki tarafın iddia ve savunmalarıyla bağlı olduğu dikkate alınıp, davacı Kurumun 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 36’ncı maddesi uyarınca harçtan muaf olduğu da gözetilerek, artırılan istemi hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.