YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21763
KARAR NO : 2014/4677
KARAR TARİHİ : 06.03.2014
Mahkemesi :Merzifon Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Tarihi :14.05.2013
No :2012/191-2013/309
İstem, hak sahibi tarafından açılan dava yönünden kesilen ölüm aylığının yeniden bağlanarak yasal faiziyle birlikte tahsili gerektiğinin ve yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine, S.. B..nca açılan dava bakımından ise yersiz ödendiği ve karşılandığı ileri sürülen aylıklar ve sağlık hizmet bedellerinin yasal faiziyle birlikte geri alınmasına ilişkindir.
Mahkemece, hak sahibi tarafından açılan dava reddedilip Kurumca açılan davada istem aynen hüküm altına alınmıştır.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 03.06.2010 tarihinde kesinleşen hak sahibine, yaşamını yitiren 506 sayılı Kanuna tabi sigortalı babası üzerinden kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle Kurumca 2012 yılında gerçekleştirilen işlemle başlangıç günü itibarıyla kesilerek, yersiz ödendiği ve karşılandığı ileri sürülen aylıklar ve sağlık hizmet bedelleri yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin 2. fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır. Anılan maddeye dayalı açılan bu tür davalarda eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun tüm açıklığıyla ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu dönem yönünden ortaya konulması önem arz etmektedir.
Mahkemece, yapılan yargılamada gerekli inceleme ve araştırmanın yapıldığı anlaşılmakla; ilgili Nüfus Müdürlüğü belgelerine göre hak sahibi ile boşandığı eşinin kayıtlı yerleşim yerlerinin farklı oluşu, Merzifon Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/399-672 sayılı dava dosyası içeriği ve eşin hak sahibine hakaret suçunu işlediği gerekçesiyle cezalandırılarak anılan kararın kesinleşmesi, aynı mahkemenin 2012/389 Esas – 2013/210 Karar numaralı tehdit suçuna ilişkin dosyasında alınan ifadeler, Merzifon C.Başsavcılığı’nın 2012/2189 sayılı tehdit suçu soruşturması dosyasında dinlenenlerin beyanları, Merzifon Aile Mahkemesi’nin 14.09.2012 gün ve 2012/149-150 sayılı, eşin hak sahibine karşı 6 ay süreyle şiddet veya korkuya yönelik davranışlarda bulunmaması konusunda uyarılmasına ilişkin kararı, Sosyal Güvenlik Denetmenliği tarafından yapılan soruşturmada alınan ifadeler, yargılama aşamasında bilgi ve görgülerine başvurulan tanıkların anlatımları, Emniyet Müdürlüğü görevlilerince yapılan araştırma sonunda düzenlenen 21.06.2012, 20.07.2012, 10.08.2012 tarihli tutanakların içerikleri ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, hak sahibi ile boşandığı eşinin fiili yaşam birlikteliklerinin bulunmadığı belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda D.. B..’e geri verilmesine, 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.