YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21479
KARAR NO : 2014/13529
KARAR TARİHİ : 02.06.2014
Mahkemesi : Adıyaman İş Mahkemesi
Tarihi : 13.09.2013
No : 2012/290-2013/443
Dava, aylık kesme yönündeki Kurum işleminin iptali ile Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, Kurumun, 30.09.1978–29.06.2007 tarihleri arasındaki davacıya ait çalışmalar nedeniyle, 2829 Sayılı Yasanın 8’inci maddesi kapsamında 01.01.2004–29.06.2007 ve 20.07.2007–25.07.2007 tarihleri arasında geçen 1265 gün 506 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı nedeniyle, davacının işten ayrıldıktan sonra 27.07.2007 tarihli talebine istinaden 01.08.2007 tarihinden itibaren 506 sayılı Yasanın geçici 81’inci maddesi kapsamında yaşlılık aylığı bağlamış iken, Kurumca tutulan 06.04.2011 tarihli müfettiş raporu sonrasında davacının son dönemdeki çalışmaları içerisinden 20.07.2007–25.07.2007 tarihleri arasında geçen çalışmalarının fiili çalışmaya dayalı olmadığı gerekçesi ile bu sürelerin iptali ile giderek yaşlılık aylığı şartlarının kaybolması nedeniyle davacının aylığını 02.06.2011 tarihli işlem ile iptal edilerek 01.08.2007–02.06.2011 tarihleri arasındaki ödemelerin yersiz ödeme nedeni ile borç çıkarttığı ve davacının da aylık kesme işleminin hukuka aykırı olduğunun ve aslen Kuruma karşı borçlu olmadığının tespitini istediği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacının çalışmalarının fiili çalışmaya dayalı olmadığının belirgin olması, başka bir deyişle, davacının, uyuşmazlık konusu dönemde 20.07.2007–25.07.2007 tarihleri arasında çalışmamasına rağmen, kendisini çalışmış gibi sigortalı gösterdiği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmakta ise de; davacının çalışmalarının fiili olup olmadığına dair mahkemece yapılan irdelemenin, eksik araştırmaya dayalı olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının çalışmasının, fiili olup olmadığının belirlenmesi açısından, yapılacak araştırmada, davacının müfettişe verdiği fiili çalışma yapılmadığına dair beyanın olduğu kabul edilmesine rağmen, dosya arasında bu beyanın bulunmadığı anlaşılmakla, öncelikle, bu beyanın dosya arasına getirtilmesi ve altındaki imzanın
bağlayıcılığı dikkate alınmalı, bildirimlerin yapıldığı şirketin 506 sayılı Yasa kapsamına alınış ve kapsamdan çıkış tarihleri sorulmalı, şirketin faaliyetinin ne zamana kadar devam ettiği araştırılmalı, bu konuda şirketten bildirimleri yapılan kişilerin de beyanı alınarak davacıyı tanıyıp tanımadıkları ve gerçekten şirkette çalışmalarının olup olmadığı hususunda beyanları alınmalı ve bu konuda yapılacak araştırma sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.