Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/20672 E. 2014/5094 K. 06.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20672
KARAR NO : 2014/5094
KARAR TARİHİ : 06.03.2014

Mahkemesi : Bursa 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 20.06.2013
No : 2012/3-2013/369

Davacı; 01.03.1982-01.08.1983 tarihleri arasındaki döneme ait sigorta primlerinin babası olan dava dışı işveren A. K. tarafından ödenmesine rağmen davalı Kurum tarafından kendisinin 02.08.1983 tarihinden itibaren sigortalı sayıldığını belirterek 01.03.1982-01.08.1983 tarihleri arasında 506 Sayılı Yasaya tabi olarak çalıştığının tespitini talep etmiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
506 sayılı Kanunun 4.maddesi ile “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Hizmet tespitine yönelik davanın da işverene karşı açılması gerekir. Kaldı ki, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, bu tür tespit davalarının sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir.
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkin olup, işverene husumet yöneltilmemiştir. Mahkemece, davacının dava dışı işyerinde çalıştığının kabul edilmesi karşısında, davanın işverenin de hak alanını ilgilendirmesi nedeniyle, işverene usulüne uygun şekilde husumet yöneltilmeli, göstereceği bütün deliller toplandıktan sonra, davacının talebi değerlendirilmelidir. Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken bir husustur.
Yukarıda açıklanan bilgiler ışığında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde; öncelikle, işverene HMK’nun 124. maddesindeki düzenleme gözetilerek husumet yöneltilmesi sağlandıktan sonra işin esasına girilip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır.

O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, sair yönler incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.