Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/20668 E. 2014/5896 K. 14.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20668
KARAR NO : 2014/5896
KARAR TARİHİ : 14.03.2014

Mahkemesi :Hatay İş Mahkemesi
Tarihi :10.07.2013
No :2011/171-2013/332

Davacı, murisi sigortalının 14.07.1997-30.05.2010 tarihleri arasında sürekli çalıştığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
1-)01.01.2005-30.05.2010 tarihleri açısından verilen kabul kararında davacı murisi sigortalının raporlu olduğu günlerin dışlanmamış olması haricinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamıştır.
2-)14.07.1997-31.01.2004 tarihleri arasındaki döneme ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde,
506 sayılı Kanunun 4. maddesinde, “sigortalıları çalıştıran gerçek ve tüzel kişiler” işveren olarak tanımlanmıştır. ”Çalıştıran” olgusu, tespiti istenen sürelere ilişkin hizmet akdinin tarafı konumunda olan ve hizmet akdini düzenleyen “işvereni” ifade etmektedir. Hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır bu nedenle, sigortalının taraf olduğu hizmet akdinin hangi işverenler tarafından düzenlenmiş olduğu tespit edilip, hizmet tespitine yönelik davanın, anılan Yasanın 79/10. maddesine göre, sigortalıyı fiilen çalıştıran işverenlere yöneltmesi gerekir.
İncelenen dava dosyasında; davacı murisinin 14.07.1997-31.12.2004 tarihleri arasında … sicil nolu B. Muhasebe işyerinden kısmi süreli bildirimlerinin bulunması karşısında mahkemece 30535 sicil nolu işyerine ilişkin tescil kayıtları, dönem bordroları getirtilmediği gibi davalı N.. B.. ile arasında organik bağ bulunup bulunmadığının da araştırılmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıda anlatılanlar ışığında, mahkemece, 30535 sicil nolu işyerine ilişkin kayıtlar ikmal edilerek davalı N.. B.. ile arasında organik bağ bulunup bulunmadığı araştırılmalı, kabul edilmeyen sürelere ilişkin dönem bordroları getirtilerek çalışması bulunan bordrolu tanıklar dinlenilmeli, toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan esaslar doğrultusunda araştırma yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacı ve davalılardan N.. B..’a iadesine, 14.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.