Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/20656 E. 2014/2541 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20656
KARAR NO : 2014/2541
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

Mahkemesi : Elazığ İş Mahkemesi
Tarihi : 17.07.2013
No : 2012/455-2013/437

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde davanının reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı şirkete ait işyerinde, Ocak-Şubat-Mart ayları hariç 01.04.2008-04.06.2011 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasanın 86/9 maddeleri olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalı, 506 sayılı Kanunun 79. maddesine 25.08.1999 tarih, 4447 sayılı yasayla eklenen “Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği beyan edilen sigortalıların otuz günden az çalıştıklarını açıklayan bilgi ve belgelerin işverence prim bildirgelerine eklenmesi şarttır.” düzenlemesi uyarınca, anılan tarih sonrasına ilişkin eksik bildirimlerin dayanağı belgelerin Kuruma ibraz edilip edilmediği de incelenip, aksine durumda, Kurumun eksik bildirim nedeniyle resen tahakkuk işlemi gerçekleştirip gerçekleştirmediği yönü araştırılmalıdır.
İnceleme konusu davada; Mahkeme, davacının SGK’ya bildirilenler dışında da hizmetlerinin bulunduğu yönündeki iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Şu halde, re’sen araştırma ilkesi gereğince, Mahkemece; dosyada mevcut imzalı ücret bordrolarındaki imzaların kendisine ait olup olmadığı ve anılan belgelerin hile, hata veya manevi baskı altında imzalanıp imzalanmadığı hususlarında davacı tarafın beyanı alınmalı, davacının, hangi dönemlerde mevsimlik olarak çalıştığı açık net bir şekilde belirlenmeli; bu bağlamda, davalı Kuruma verilmiş dönem bordrolarından kayden çalışması görünen ve uyuşmazlığa konu dönemi kapsar şekilde çalışması bulunan diğer bordro tanıkları re’sen belirlenerek beyanlarına başvurulmalı, Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin hangi nedenle bildirim dışı kaldığı usulünce araştırılarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.