YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20602
KARAR NO : 2014/4704
KARAR TARİHİ : 06.03.2014
Mahkemesi : Gediz Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 23.07.2013
No : 2012/94-2013/480
Dava, yersiz ödendiği iddia olunan aylıkların tahsili, birleşen dava ise ölüm aylığının kesilmesi yönündeki kurum işleminin iptali ile aylığın yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, asıl davanın reddine, kurum işleminin iptali davasının ise kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, asıl davanın davacısı, birleşen davanın davalısı S.. S.. Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 08.01.2003 tarihinde kesinleşen asıl davanın davalısına, babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davacı Kurumca 2011 yılının 5. ayında gerçekleştirilen işlemle 19.10.2008 tarihi itibarıyla kesilerek, 19.10.2008–18.04.2011 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır.
İnceleme konusu davada; hak sahibi konumundaki asıl davanın davalısı ile boşandığı eşinin kayıtlı yerleşim yerlerinin aynı oluşu, 14.12.2010 tarihli Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu Raporu’nda yer alan bulgu ve saptamalar, anılan Memurluk tarafından yapılan soruşturma sırasında 02.11.2010 tarihinde dinlenen boşanılan eş M. K.t’un imzalı beyanı, G.mahallesi muhtarı A.. A..’in 30.11.2010 günü Kuruma sunduğu yazılı beyan ile yargılama aşamasında tanık olarak kendisine başvurulan bu kişinin anlatımları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, asıl davanın davalısı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, asıl davanın davacısı, birleşen davanın davalısı S.. S.. Başkanlığı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.