YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20547
KARAR NO : 2014/7001
KARAR TARİHİ : 27.03.2014
Mahkemesi : İstanbul 9. İş Mahkemesi
Tarihi : 04.07.2013
No : 2012/422-2013/400
Dava, 1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur (5510 sayılı Kanun’un 4/1-b maddesi) sigortalılığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacının, 21.04.1999, 31.03.2004 ve 29.03.2009 Yerel Seçimlerinde İstanbul F. İlçesi, C.Mahallesi muhtarı seçildiği ve dava tarihi itibariyle de muhtarlık görevine devam ettiği; herhangi bir sigortalılık tescil ve kaydı yok iken 13.04.2009 tarihli Fatih Kaymakamlığı yazısına istinaden 29.03.2009 tarihinden itibaren 5510 sayılı Kanunun 4/1-b (1479 sayılı Kanun kapsamında Bağ-Kur) tescilinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, muhtarlık görevi nedeniyle 21.04.1999 tarihinden itibaren Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Kanunu’nun 4’üncü maddesinde herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna tabi olmayan köy ve mahalle muhtarlarının 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılacakları; 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5754 sayılı Kanunun 89’uncu maddesiyle anılan maddede yapılan değişiklik ile de 5510 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesi kapsamında sigortalı sayılmayı gerektirecek bir çalışması bulunmayan veya bu kapsamda aylık ve gelir almayan köy ve mahalle muhtarlarının 5510 sayılı Kanun’un 4/1-b maddesi kapsamında sigortalı sayılacakları düzenlenmiştir.
Öte yandan; 01.10.2008 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılmasıyla 5510 sayılı Kanunun 1479 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümlerinin düzenlendiği Geçici 8’inci maddesinde: “Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğü bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlar… Ancak, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine göre sigortalı sayılanlardan bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren sigortalılıkları başlatılanların, bu Kanunun yürürlük tarihi ile 4/10/2000 tarihi arasında geçen vergi mükellefiyet süreleri bulunmak kaydıyla, sigortalının bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 6 ay içinde talepte bulunması halinde, vergi mükellefiyet sürelerinin tamamı için 80 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine göre talep tarihindeki prime esas kazancının % 32’si üzerinden borçlanma tutarı hesaplanır ve sigortalıya tebliğ edilir. Sigortalının kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir. Sigortalıya tebliğ edilen borç tutarının bu süre içerisinde tam olarak ödenmemesi halinde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve ödenen tutar bu Kanunun 89 uncu maddesine göre iade edilir…”; 2108 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümlerinin düzenlendiği Geçici 21′ inci maddesinde: “Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 2108 sayılı Kanunun 4’üncü maddesine göre muhtar seçildikleri tarih itibarıyla 1479 sayılı Kanuna göre kayıt ve tescilleri yapılan köy muhtarlarından; bu Kanunun 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi hükümlerine göre sigortalılıklarını devam ettirmek isteyenlerin bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren altı ay içinde yazılı talepte bulunmaları halinde sigortalılıkları aynen devam ettirilir. Bu süre içerisinde talepte bulunmayanlar hakkında ise bu Kanun hükümleri uygulanır.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Anılan 5510 sayılı Kanunun Geçici 8’inci maddesindeki borçlanma hakkının ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar ile anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortaklarına tanındığından, muhtarlıkta geçen süreler borçlanılamaz. Ayrıca 5510 sayılı Kanunun Geçici 8 ve Geçici 21’inci maddelerindeki düzenlemeler gözetildiğinde, Kurum’a, daha öncesinde kayıt ve tescili bulunmayanların, 01.10.2008 tarihi öncesinde muhtarlıkta geçen sürelerde sigortalı sayılması mümkün bulunmamaktadır.
Somut olayda; davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık tescili bulunmadığından 01.10.2008 tarihini öncesinde Bağ-Kur sayılması talebinin reddine ilişkin Mahkeme kararı yerindedir. Ne var ki; 21.04.1999 tarihinden itibaren kesintisiz devam eden mahalle muhtarlığı nazara alınarak davacının 5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesi kapsamındaki sigortalılığının 01.10.2008 tarihinden itibaren başladığının kabulü gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.