Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/20221 E. 2014/7337 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20221
KARAR NO : 2014/7337
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

Mahkemesi :Düzce İş Mahkemesi
Tarihi :02.07.2013
No :2012/115-2013/570

Dava, Kurum işleminin iptali ile 05.06.2011 tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul kısmen reddine davacının aylık talebinin reddine, 6111 sayılı Yasadan yararlanma hakkı bulunduğunun tespitine, karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalı Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla, dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacının, 11.03.1987–28.02.1998 tarihleri arasındaki 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığının 1479 sayılı Yasanın ek 19’uncu maddesi gereğince durdurulduğu, 5510 sayılı Yasanın geçici 17’nci maddesinin yürülüğe girmesi ile 01.05.2008 tarihinden itibaren tekrar başlatıldığı ve 01.05.2008–14.04.2010 tarihleri arasında da 1479 sayılı Yasa kapsamında (5510 sayılı Yasanın 4’üncü maddesinin birinci fıkrasının “b” bendi) sigortalı sayıldığı, davacının 20.04.2011 tarihli talebi ile 03.03.1983–03.11.1984 tarihleri arasında geçen askerlik süresi ile birlikte, 28.02.1998–30.04.2008 tarihleri arasındaki dönemi ihya ve biriken pirm borçlarını da 6111 sayılı Yasadan faydalanarak ödemek istediği, Kurumca askerlik borçlanması için verilen son günden sonra ödeme yapıldığı için davacının 30.05.2011 tarihinde tekrar aynı taleplerle kuruma başvurduğu ve 30.05.2011 tarihi itibari ile davacının bu borcu Kuruma ödemek için bankadan kredi çektiği, fakat davacının sigortalılık süresine göre askerlik borçlanması yapması halinde dahi 49 yaşa tabi olması ve tahsis talep ettiği tarih itibari ile (05.06.1963 doğumlu olan davacının) yaş koşulunu yerine getirmediğinin anlaşılması nedeniyle yapılan tüm işlemleri iptal ederek davacıdan aldığı parayı bankaya iade edeceğini bildirdiği anlaşılmakta olup, davacının tahsisi talebi ile açtığı bu davada, mahkemece aylık şartları gerçekleşmediğinden bahisle bu davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen kararın yanılgılı değerlendirmeye tabi olduğu anlaşılmıştır.
1479 sayılı Yasanın 35. maddesinin (a) bendinde, yaşlılık aylığı tahsisi için sigortalının, “yazılı talepte bulunması, talepte bulunduğu tarihte prim ve her türlü borçlarını ödemiş olması,” gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece davacının 30.05.2011 tarihli talebi sonrasında Kurumca çıkartılan toplam borç tutarı olan 37.821,00 TL’nin kurum tarafından bankaya iade edilip edilmediği hususu araştırılarak, halen kurum kasasında olduğunun ve pirm borcunun bulunmadığının anlaşılması halinde, 05.06.1963 doğumlu davacının 49 yaş koşulunu yargılama sırasında yerine getirdiği dikkate alınarak, bu tarihten, aksi halde ise 6111 sayılı Yasadan faydalandırılması gerekeceği dikkate alınarak, doğmuş olan prim borçlarının faizi ile ödenmesi için, usul ekonomisi gözetilerek davacıya ödeme için makul süre verilerek, davacının belirlenen prim borçlarını ödemesi halinde, borcun ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.