YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20160
KARAR NO : 2014/6508
KARAR TARİHİ : 21.03.2014
Mahkemesi :Hatay İş Mahkemesi
Tarihi :26.06.2013
No :2012/199-2013/305
Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süresinin geçerli olduğunun ve yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
04.03.1981 – 23.12.1981 arası 291 gün, 09.07.1999 – 10.09.2001 tarihleri arası 240 gün hizmet sözleşmesine dayalı sigortalılığı; 03.11.1983 – 03.05.1985 tarihleri arasındaki 540 günlük askerlik borçlanma süresi; 24.08.1982 – 28.04.1983, 09.05.1983 – 20.07.1983, 27.06.1986 – 29.03.1987, 01.04.1987 – 10.07.1999, 10.04.2003 – 31.07.2007 tarihleri arası ve 08.05.2012 tarihinden itibaren vergiye, 25.06.1986 tarihinden itibaren Hatay Ayakkabıcılar Odasına ve ticaret siciline kaydı olan davacının 19.01.2012 tarihli yaşlılık aylığı başvurusu, Esnaf Bağ-Kur sigortalılık süresinden bir kısmı iptal edilip, kalan süre 9000 günden 1184 gün eksik olduğu belirtilerek reddedilmiş; davacı, iptal edilen sürelerden 1184 günlük sigortalılığının geçerli olduğunun tespitini istemiş; Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 01.10.2008 öncesi uyuşmazlık süresi ile ilgili olarak davanın yasal dayanaklarından olan ve 01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24’üncü ve 25’inci maddelerinde kendi adına ve hesabına çalışanlar olarak nitelendirilen bağımsız çalışanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına yazılı olan gerçek kişiler, meslek kuruluşuna yazılarak çalışmaya başladıkları tarihten itibaren zorunlu sigortalı sayılmış iken, anılan maddelerde 2229 sayılı Kanun ile yapılan ve 04.05.1979 günü yürürlüğe giren değişiklik ile meslek kuruluş kaydı zorunluluğu kaldırılarak, kendi adına ve hesabına çalışma olgusu sigortalılık niteliğini kazanmak için yeterli kabul edilmiştir. Daha sonra, 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Kanunla değişik 1479 sayılı Kanunun 24’üncü maddesinin (1) numaralı bendinin (a) ve (h) fıkralarında, diğer sosyal güvenlik kuruluşları kapsamı dışında kalan ve herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların zorunlu sigortalı kabul edilebilmesi için, esnaf ve sanatkârlar gibi ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar yönünden vergi kaydı, gelir vergisinden bağışık olanlar yönünden kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı bulunma koşulu getirilmiş; anılan madde 22.03.1985 günü yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanunla bir kez daha değiştirilip kapsam genişletilerek, gerçek veya götürü usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar (vergi kaydı bulunanlar) veya esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı bulunanlar ya da kanunla kurulu meslek kuruluşunda usulüne uygun kaydı olanlar zorunlu sigortalı olarak kabul edilmiş, anılan düzenleme 4956 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 02.08.2003 tarihine kadar geçerliliğini korumuştur. 4956 sayılı Kanunun 14’üncü maddesiyle değiştirilen hükümle zorunlu sigortalılık kapsamına yalnızca, ticari kazanç veya serbest meslek kazancı dolayısıyla gerçek veya basit usulde gelir vergisi yükümlüsü olanlar alınmış, gelir vergisinden bağışık tutulanlar yönünden ise Esnaf ve Sanatkâr Sicili ile birlikte aynı zamanda kanunla kurulu meslek kuruluşuna yöntemince kayıtlı bulunma koşulları getirilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinden itibaren yürürlükte bulunan 4/1-b maddesi gereğince, hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar ile gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar zorunlu sigortalı sayılırlar.
Dosyadaki belgelerden davacının, başkaca prim ödemeleri yanında SEKA’ya gönderildiği belirtilen icra dosyası ile yapılan takip sonucu 1993 yılı 6, 7, 8 ve 11. Aylar, yine 1994 yılı 4, 7 ve 8. aylarda yapılan prim tahsilatının bulunduğu, 1479 sayılı Yasanın Ek-19. maddesi gereğince 31.07.1997 tarihi itibarıyla durdurulan sigortalılık süresinden 2338 günün primi ödenerek ihya edildiği; 31.03.2011 tarihli prim cetveline göre 24.08.1982 – 28.04.1983, 09.05.1983 – 20.07.1983 ve 19.03.1986 tarihinden itibaren 25 yıl 10 ay 27 gün sigortalı sayılırken, 506 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık sürelerinin sonradan bildirilmesi üzerine, 24.08.1982 – 28.04.1983, 09.05.1983 – 20.07.1983 ve 19.03.1986 – 08.07.1999 ve 10.04.2003 – 31.10.2007 tarihleri arasında Bağ-Kur sigortalısı sayıldığı; buradan, çakışan dönemde 506 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık geçerli sayılıp, sonraki oda ve sicil kaydı olan dönemlere Bağ-Kur sigortalılığı verilmediği anlaşılmaktadır.
Davacının icra yoluyla prim ödemeleri bulunmakta olup, bu primlerin ödeme tarihleri itibarıyla karşıladığı süre Kurumdan sorularak sigortalılık süresinde gözetilmelidir.
Yine, prim borcu nedeniyle 1479 sayılı Yasanın Ek-19. maddesi gereğince durdurulup sonradan ihya edilen dönemler Kurum’dan sorularak belirlenmeli; uyuşmazlık konusu dönemlerden oda ve sicile kayıtlı olduğu süreler için vergiden muafiyete ilişkin kaydının bulunup-bulunmadığı vergi dairesinden sorulmalı, anılan dönemlerde kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının bulunup-bulunmadığı yöntemince araştırılmalı, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gözetilerek sigortalılık verilecek süre şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenip sigortalılık süresi ve yaşlılık aylığı istemine ilişkin olarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 21.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.