YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20024
KARAR NO : 2014/3811
KARAR TARİHİ : 25.02.2014
Mahkemesi : Devrek 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 02.05.2013
No : 2012/117-2013/202
Davacı : S.. B.. adına Av. Z.. A..
Davalı : M.. K.. adına Av. C.. Ü..
Dava, hak sahibi konumunda yer alan davacıya bağlanan ölüm aylığının 5510 sayılı Kanun hükümleri gereğince kesilmesi sebebiyle yersiz ödenen aylıkların istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hakkında verilen boşanma kararı 07.01.2004 tarihinde kesinleşen davalıya, 28.10.1999 günü yaşamını yitiren babası üzerinden, hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca 26.10.2008 tarihi itibarıyla kesilerek 26.10.2008–25.09.2011 döneminde yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk ettirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Kanunun 56. maddesinin ikinci fıkrasında, eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş olan tutarların, 96. madde hükümlerine göre geri alınacağı yönünde düzenleme yapılmıştır.
İnceleme konusu davada; Sosyal Güvenlik Kontrol Memurluğu’nca gerçekleştirilen soruşturmada elde edilen somut veri ve saptamalar, soruşturma sırasında ifadeleri alınan Y.. M.. Muhtarı ile G.. K..Muhtarı ve azasının birbirini teyit eden beyanları, boşanılan eşin adres hareketlerinde görülen ve değişmeyen köy adresinde oturmadığının anlaşılması, azanın yargılama aşamasında da değişmeyen beyanı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı ile boşandığı eşinin fiili olarak birlikte yaşadıkları belirgindir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 25.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.