Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/19887 E. 2013/24947 K. 19.12.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19887
KARAR NO : 2013/24947
KARAR TARİHİ : 19.12.2013

… adına Av. … ile … adına Av. … arasındaki dava hakkında …İş Mahkemesinden verilen 29.11.2012 gün ve 2012/648-2012/931 sayılı hükmün, Dairemizin 18.04.2013 gün 2013/844-8263 sayılı ilamı ile BOZULMASINA karar verilmiştir.Bozma sonrası, Mahkemenin verdiği 15.07.2013 gün ve 2013/841-698 sayılı karar ile önceki kararında 6100 sayılı HMK’nın 373/(5). maddesi uyarınca direndiği anlaşılmış olmakla ve Direnme üzerine yapılacak işlemlerin neler olduğu 6100 sayılı HMK’nın 373’ncü maddesinin (5). fıkrasında; “İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır. (6) fıkrasında da; “(6) Hukuk Genel Kurulunun verdiği karara uymak zorunludur.” şeklinde ifade edilmiş olmakla birlikte 5 Temmuz 2012 gün ve 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 40. maddesi ile 5521 sayılı Kanuna eklenen Geçici 2’nci maddedeki;“ Bölge adliye mahkemelerinin, 5235 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete’de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, Yargıtayın bozma kararlarına karşı verilen direnme kararının temyizi halinde dava dosyası, önce kararı veren daireye gönderilir. Direnme kararları daireler tarafından öncelikle incelenir. Kararı veren daire, direnmeyi yerinde görürse kararı düzeltir; yerinde görmezse talebi on gün içinde Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna iletir.” şeklindeki düzenleme karşısında, direnme kararının süresi içinde temyizen incelenmesi davacı ile davalı Kurum vekilleri tarafından talep edilmesi üzerine Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Dava, borçlanma talep tarihinde Türk Vatandaşı olma şartı aranmaksızın, yurt dışında Türk Vatandaşı olarak geçirilen sürelerin 3201 sayılı Yasa uyarınca borçlanılabileceğinin tespiti,Alman Rant Sigortasına giriş tarihi olan 15.04.1986 tarihinin, Türkiye’de sigorta başlangıcı olarak kabul edilmesi gerektiği, Alman rant sigortasına giriş tarihi itibarıyla ve 3201 sayılı Yasa kapsamında yapılacak borçlanmanın 5510 sayılı Yasanın 4/I-a maddesi kapsamında sayılması ile, borçlanma bedelinin borçlanma talep tarihindeki prime esas asgari günlük kazanç üzerinden belirlenmesi gerektiğinin tespiti istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, hükmün Dairemizce bozulduğu, Mahkemece direnme kararı verildiği anlaşılmakta olup, bozma ilamı gerekçesindeki açıklamalar gözetildiğinde, Mahkemenin direnme kararı yerinde görülmediğinden talebin on gün içinde Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna iletilmesi gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda yazılı sebepten ötürü Yargıtay incelemesine konu olan karar, eski hükümde direnmeye ilişkin olup, direnme Dairemizce yerinde görülmediğinden ve bu durumda kararın inceleme yeri Yargıtay Hukuk Genel Kurulu olduğundan dava dosyasının Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna sunulmak üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.