Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/19689 E. 2014/16331 K. 02.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19689
KARAR NO : 2014/16331
KARAR TARİHİ : 02.07.2014

Mahkemesi : Mersin 4. İş Mahkemesi
Tarihi : 18.07.2013
No : 2012/596-2013/365

Dava, sigorta primine esas kazanç (ücret) tutarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı tarafından davalı işverene karşı işçilik alacaklarına yönelik olarak açılmış Mersin 4. İş Mahkemesi’nin 2012/796 Esas numaralı dava dosyasının varlığı belirgin olup 02.02.2000 – 02.02.2002, 02.07.2002 – 15.06.2007 dönemlerinde hizmet akdine tabi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilen çalışma (zorunlu sigortalılık) süreleri bakımından gerçek sigorta primine esas kazanç tutarının (ücretin) tespitine ilişkin davada mahkemece yapılan yargılamada, yazılı delille kanıtlanamadığı gerekçesiyle istem reddedilmiştir.
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Prime esas ücretler” başlığını taşıyan 77. maddesinin 1. fıkrasında, sigortalılarla işverenlerin bir ay içinde ödeyecekleri primlerin hesabında ; (c) bendi uyarınca idare veya kaza mercilerince verilen karar gereğince (a) ve (b) fıkralarında yazılı kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin, brüt toplamının esas alınacağı öngörülmüştür.
Buna göre, maddenin 2. fıkrasında sayılan istisnalara girmemesi koşuluyla hizmet akdi karşılığı elde edilen gelirlerden sigorta primi kesilmesi asıldır. Anılan Kanunda ücretin tanımı yapılmamış olup söz konusu maddenin 1. fıkrasının (a) bendindeki “ücretler” kavramı içine asıl ücretle birlikte fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri gibi unsurlar da girmektedir. (c)bendi gereğince, idare veya yargı makamları tarafından belirlenen ücretlerin prim hesabına esas alınabilmesi için bu tür kazançlara hak kazanmak yeterli olmamakta, işçilik alacaklarına ilişkin taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkta mahkemece verilen karar sonrasında işçiye (sigortalıya) ödeme yapılmış olması aranmakta, bu durumda, yargı kararı ile hak kazanılan ücret niteliğindeki kazançların primlerinin sigortalı payının infaz sırasında sigortalıya yapılan ödemeden düşülmesi işverenin Kuruma karşı prim yükümlülüğünü kaldırmadığı da dikkate alınmak suretiyle, ödemenin yapıldığı ayın prime esas kazanç matrahına dahil edilmesi, hizmet akdi daha önceki bir tarihte sona erdiği takdirde ise yapılan ödemelerin çalışmanın geçtiği son ayın prime esas kazancında gözetilmesi gerekmektedir.
Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava irdelendiğinde, davacı vekilinin ileri sürdüğü banka kayıtları getirtilerek değerlendirilmeli, işçilik alacaklarına yönelik davanın sonucu araştırılmalı, anılan davada verilen ve kesinleşen kararın varlığı durumunda işverence sigortalıya ödeme yapılıp yapılmadığı belirlenip öngörülen yöntem izlenmeli, buna göre ödemenin yalnızca hizmetin gerçekleştiği son ayın prime esas kazancına dahil edilebileceği dikkate alınarak elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 02.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.