YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19631
KARAR NO : 2014/2901
KARAR TARİHİ : 17.02.2014
Mahkemesi : Mardin 2. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 07.06.2013
No : 2012/113-2013/312
Davacı, 05/03/2009-02/01/2012 tarihleri arasında 1479 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılık süresinin geçerli olduğunun ve 18/01/2012 tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağının 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 4-(b) bendi ve 50’nci maddeleri olduğu belirgindir.
5510 sayılı Kanunun 4/1-b maddesi gereğince, hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan ticarî kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar ile gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar zorunlu sigortalı sayılırlar.
Anılan Yasanın isteğe bağlı sigortalılığı düzenleyen 50. maddesine göre, “İsteğe bağlı sigorta; kişilerin isteğe bağlı olarak prim ödemek suretiyle uzun vadeli sigorta kollarına ve genel sağlık sigortasına tâbi olmalarını sağlayan sigortadır.
İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için Türkiye’de ikamet edenler ile Türkiye’de ikamet etmekte iken sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerdeki Türk vatandaşlarından;
a) Bu Kanuna tâbi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmamak veya sigortalı olarak çalışmakla birlikte ay içerisinde 30 günden az çalışmak ya da tam gün çalışmamak,
b) Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık bağlanmamış olmak,
c) 18 yaşını doldurmuş bulunmak,
d) İsteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle Kuruma başvuruda bulunmak, şartları aranır.”
Yasanın, isteğe bağlı sigorta başlangıcı ve sona ermesini düzenleyen 51. maddesine göre, “İsteğe bağlı sigortalılık, müracaatın Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihi takip eden günden itibaren başlar.
İsteğe bağlı sigortalı olarak prim ödenen tarihlerde, 4 üncü maddeye göre sigortalı olmayı gerektirecek çalışması bulunduğu tespit edilenlerin, zorunlu sigortalılıkla çakışan isteğe bağlı prim ödenen süreleri iptal edilerek, bu süreye ilişkin ödedikleri primler ilgililere iade edilir.
Ay içerisinde 30 günden az çalışan veya 80 inci madde uyarınca prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı Kanuna göre belirlenen günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle hesaplanan sigortalıların aynı ay içerisinde isteğe bağlı sigortaya prim ödemeleri halinde, primi ödenen süreler zorunlu sigortalılığa ilişkin prim ödeme gün sayısına otuz günü geçmemek üzere eklenir ve eklenen bu süreler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilir.
İsteğe bağlı sigortalılık;
a) İsteğe bağlı sigortalılığını sona erdirme talebinde bulunanların, primi ödenmiş son günü takip eden günden,
b) Aylık talebinde bulunanların, aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep tarihinden,
c) Ölen sigortalının ölüm tarihinden,
itibaren sona erer.
İsteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulamasında dikkate alınır ve söz konusu süreler, bu maddenin üçüncü fıkrası hükmü saklı olmak üzere 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilir. “
Yine, Yasanın isteğe bağlı sigorta primleri ve ödenmesini düzenleyen 52. maddesinde, “İsteğe bağlı sigorta primi, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında, sigortalı tarafından belirlenen prime esas aylık kazancın % 32’sidir. Bunun % 20’si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi, % 12’si genel sağlık sigortası primidir. 51 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında olmak kaydıyla belirlenen günlük kazanç ve gün sayısı üzerinden malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası primi alınır.
İsteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla yükümlü olunan kişi olsa dahi, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır ve genel sağlık sigortası primini de ödemekle yükümlüdürler. Yabancı ülke vatandaşlarından Türkiye’de yerleşik olma hali bir yılı doldurmadıkça genel sağlık sigortası primi alınmaz ve bu kişiler genel sağlık sigortalısı sayılmaz.
Ait olduğu aydan itibaren en geç 12 ay içinde 89 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme zammıyla birlikte primi ödenmeyen süreler, sigortalılık süresinden sayılmaz. Bu 12 aylık süreden sonra ödenen primler 89 uncu maddenin üçüncü fıkrası hükümlerine göre iade edilir.
İsteğe bağlı sigortalıların zorunlu sigortalılık nedeniyle prim borcunun bulunması halinde, isteğe bağlı sigortaya tâbi ödenen primler öncelikle zorunlu sigortalılık nedeniyle Kuruma olan borçlarına mahsup edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Diğer taraftan; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2’nci maddesi “Dürüst davranma” başlığını taşımakta olup, maddede, herkesin, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olduğu, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzenince korunmayacağı belirtilmiş, “İyi niyet” başlıklı 3’üncü maddesinde ise, kanunun iyi niyete hukukî bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olanın iyi niyetin varlığı olduğu, ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimsenin iyiniyet iddiasında bulunamayacağı bildirilmiştir.
Eldeki davada, davacının, 29/06/2012 tarihli ekstresine göre, Kurumca 01/06/1988-05/03/2009 ve 02/01/2012-29/06/2012 tarihleri arasında Kurumca zorunlu sigortalı sayıldığı anlaşılmakta ise de, 05/03/2009-02/01/2012 tarihleri arasında, davacının neden sigortalı sayılmadığı yeterince araştırılmamış, aynı zamanda davacının bu dönemde 5510 Sayılı Yasanın 4/1-b maddesi anlamında zorunlu sigortalılık şartlarının devam edip etmediği mahkemece araştırılmaksızın ve ihtimale dayanan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bu kapsamda, davacının öncelikle zorunlu sigortalı olmayı gerektirir şekilde kendi nam ve hesabına bağımsız çalışmasının varlığı yöntemince araştırılmalıdır. Zorunlu sigortalı olunamayacağının anlaşılması durumunda, 5510 sayılı Yasa gereği isteğe bağlı sigortalı olup-olmayacağı üzerinde durulmalıdır. Zorunlu sigortalı olunan dönemlere ilişkin primler dışlandıktan sonraki ilk prim ödemesinin isteğe bağlı sigortalı olma iradesi yerine geçeceği esas alınmalı; belirtilen dönemde 05.03.2009 tarihinden başlayarak, 02.01.2012 tarihine kadar prim ödemelerinin bulunduğu gözetilmeli; Medeni Kanunun 2. maddesinde belirtilen dürüstlük kuralının davalı Kurum aleyhine uygulanamayacağı gözetilmeli; Yine, arada 12 aydan fazla süre prim ödemesinin bulunmadığı hususu değerlendirilip, isteğe bağlı sigortalı olma iradesinin 12 ayı aşan prim ödenmeyen sürede kesintiye uğrayıp-uğramayacağı değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; bu yönde eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirme sonucunda, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Mahkemece yapılacak iş; öncelikle, uyuşmazlığa konu 05/03/2009-02/01/2012 tarihleri arasındaki dönemde Kurumca davacının sigortalılığının iptal edilme sebebi araştırılmalı, davacının zorunlu sigortalı olup olmadığı belirlenmelidir. Davacının sigortalılık şartlarını esasen taşımadığı anlaşılırsa, Kuruma ödenen primlerin zorunlu sigortalılık bahşetmeyeceği dikkate alınmalıdır. Yapılacak araştırmada 5510 Sayılı Yasanın 50.maddesinde belirtilen şartların varlığı halinde de, davacının ödediği primlerin isteğe bağlı sigortalılık iradesi yerine geçtiği gözetilerek 05/03/2009 tarihinden sonraki süreler bakımından, her bir primin ödendiği tarihten itibaren karşıladığı sürenin ne kadar olduğu, önce, Kurumdan sorulmak, itiraz halinde bilirkişiden rapor aldırılmak suretiyle, davacının isteğe bağlı sigortalı gün sayısının tespiti ile bu sürelerin isteğe bağlı süreler olarak kabul edilmesi gereği irdelenerek, varılacak sonuca göre karar verilmeli, bundan sonra da 1479 Sayılı Yasanın geçici 10. Maddesi kapsamında 18/01/2012 tarihi itibari ile yaşlılık sigortasından tahsis koşullarına haiz olup olmadığı belirlenmek suretiyle bir karar vermekten ibaretttir.
Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.