Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/19586 E. 2014/3096 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19586
KARAR NO : 2014/3096
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

Mahkemesi :Bafra 1. Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Tarihi :13.06.2013
No :2012/346-2013/136

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, 01.08.1981-30.10.1981 tarihleri arasında davalılardan şirket işyerinde kesintisiz çalışmalarının tespitini istemiş, Mahkemece, 1981/8-9-10 aylarda 30 gün olmak üzere toplam 90 gün hizmet tespit edilerek, kabul kararı verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunda ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
506 sayılı Yasanın 4. maddesi ile “işveren; …sigortalıları çalıştıran … kişiler…” olarak tanımlanmış olup, hizmet tespitine yönelik davalarda, çalışma ilişkisinin nitelik ve süresinin belirlenmesinde, bu yöndeki işyeri bilgi ve belgelerine ulaşılmada, kısacası, davanın sübutu ve verilen kararın infazı açısından, işverenin kim olduğunun bilinmesinde yasal zorunluluk vardır.
Davaya konu somut olayda; tespiti istenen çalışmanın geçtiği 18161.55 sicil numaralı işyerinden 01.08.1981 başlangıç tarihli işe giriş bildirgesinin Kuruma süresinde intikal ettirildiği, aynı işyerinden işe giriş bildirgeleri verilen tanıklar M.T.. ile A.G..’ün hizmetlerinin D.. K.. adına tescilli 3284.55 sicil numaralı işyerinden bildirildiği, tanıkların davacı ile birlikte çalıştıklarını beyan etmeleri karşısında; sicil numaraları yazılı işyerleri arasında organik bağ olup olmadığı tespit edilmeli, davalı işyerine ait dönem bordroları celbedilmek suretiyle resen belirlenecek bordro tanıkları ile kayıtlı komşu işyeri sahipleri ve bordrolu çalışanlarının çalışmaya ilişkin bilgi ve görgülerine başvurulmalı, hizmetlerin geçtiği işyerinin vergi kayıtları celbedilmeli ve kapsam durumu belirlenmeli, davacının çalıştığı işyeri ve hizmetin süresi hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenerek, deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.