Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/19556 E. 2014/5469 K. 11.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19556
KARAR NO : 2014/5469
KARAR TARİHİ : 11.03.2014

Mahkemesi : İzmir 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 27.06.2013
No : 2009/638-2013/534

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

1-Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.

Eldeki somut olayda; Mahkemece hizmet tespiti yönünden yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Davacının, bildirimi yapılan süreler dışında, 01.01.2007- 25.01.2007 ve 05.11.2007-01.01.2008 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespitini talep ettiği ve davalı şirkete ait farklı sicil numaralı iki işyerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Talep edilen ilk dönem yönünden, öncesinde şirket ortağı gerçek kişilere ait işyerinde ve ara verilmeksizin davalı şirkette çalışıldığı iddiaları karşısında ve davalı şirketin 26.12.2006 tarihli vergi kaydının bulunduğu anlaşılmakla, davacı ile birlikte 25.01.2007 tarihinde davalı şirket işyerine girişi yapılan üç bordro tanığı dinlenilmeli, ikinci dönem yönünden ise; 1297021 sicil sayılı işyerinin 11 ve 12. dönem bordrolarında yer alan bordro tanıkları ile 1302587 sicil sayılı davalı şirket işyerinin dönem bordrolarında yer alan “Sercan Kapkaç” dinlenilmeli, belirirse tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeli, böylece, davacının davalı işveren şirketteki çalışmalarının başlangıç ve bitiş tarihleri tereddüde yer vermeyecek şekilde tespit edilerek, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.