Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/19449 E. 2013/22517 K. 28.11.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19449
KARAR NO : 2013/22517
KARAR TARİHİ : 28.11.2013

Mahkemesi :İş Mahkemesi

Dava, tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalı işverenlere ait işyerinde imam-hatip olarak geçen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin davada mahkemece yapılan yargılama sonunda hak düşürücü süre nedeniyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmakta olup hakkında işbu dava açılan ve 31.01.1978 günü yaşamını yitiren davacının eşinin 1968 – 1969, 07.02.1975 – 31.01.1978 dönemlerinde imam-hatiplik görevi nedeniyle 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümleri kapsamında iştirakçiliğinin bulunduğu, 02.11.1971 – 02.07.1973 tarihleri arasında askerlik ödevini yerine getirdiği, hak sahibi davacının başvurusu üzerine T.C. Emekli Sandığı tarafından murisin hizmeti tasfiye edilerek toptan ödeme yapıldığı, davacı tarafından 26.11.2007 günü Kuruma yöneltilen ölüm aylığı tahsis başvurusunun reddedildiği belirgindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesinde, hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği, duruma göre istem sonucundan daha azına karar verebileceği belirtilmiş, “Hakimin davayı aydınlatma görevi” başlıklı 31. maddesinde, hakimin, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği, kanıt gösterilmesini isteyebileceği yönünde düzenleme yapılmıştır.
Anılan yasal düzenlemeler ışığında dava değerlendirildiğinde, davacıdan sorulmak suretiyle hüküm altına alınması istenilen talep açıklıkla ortaya konulmalı, davanın, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesine dayalı olarak açılan hizmet akdine tabi olarak geçmesine karşın davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin olduğu belirlendiği takdirde istemin hak düşürücü süreye uğradığı gözetilmeli, talebin, 5434 sayılı Kanun hükümleri kapsamında yerine getirildikten sonra tasfiye edilen kamu görevi niteliğindeki hizmetin ihyasına yönelik bulunduğunun anlaşılması durumunda ise bu tür uyuşmazlıklarda sınırlı yetki ile donatılmış iş mahkemelerinin görevli olmadığı dikkate alınmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 28.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.