Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/19372 E. 2014/3100 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19372
KARAR NO : 2014/3100
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

Mahkemesi : Bodrum 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 11.07.2013
No : 2010/728-2013/648

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine,temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Davacı, davalı işverene ait T..Koyu A.. Sitesi No:.. Bodrum adresindeki ev hizmetleri işyerinde 05.05.1998-2010/Mayıs ayına kadar asgari ücretle, 2010/Mayıs ile 21.08.2010 tarihleri arasında ise aylık 700 TL. ücretle çalıştığının tespitini istemiş, Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.

Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 Sayılı Kanun’un 86/9. maddesidir. Anılan Kanunlarda ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.

Bu nedenle, davacının kayıtlarda görünmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği, ya da, bildirim dışı kaldığı hususu yeterince araştırılmalı; bu çalışmalara ilişkin kurum tespitleri (müfettiş ve yoklama memuru raporları,mahalli denetim tutanakları v.s) sorularak celbedilmeli; varsa işçilik alacakları ve tazminat taleplerine ilişkin dosyalar getirtilerek, o dosyalardaki tanık anlatımları ile, bu dosyadaki tanık anlatımları karşılaştırılarak çelişkiler giderilmeli; aynı çevrede iş yapan başka işverenler veya bu işverenlerin çalıştırdığı kişiler, komşu işyeri tanıkları, özellikle dava konusu işyerinin site olması nedeniyle, uyuşmazlık konusu dönemde aynı sitede ikamet eden mülkiyet sahipleri, bunlar nezdinde çalışan kapıcı, hizmetçi v.s olarak çalışması geçen işçiler ile aynı sitede güvenlik görevlisi olarak görev yapmış kişiler gerekirse re’sen saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, başka işverenler nezdinde çalışma var ise bu kişiler de dinlenilmeli, çalışmanın varlığı, niteliği ve süresi yöntemince araştırılmalı, banka kayıtlarında davalı ve dava dışı B. Başak tarafından davacıya yapılan ödemelerin varlığı karşısında, B.Başak’ın tanık olarak bilgi ve görgüsüne başvurulmalı, çalışmanın tam veya kısmi süreli olup olmadığı soruşturularak, toplanan tüm kanıtlar yeniden değerlendirildikten sonra, elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O hâlde, davacı vekilinin, bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.