Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/19196 E. 2014/3503 K. 24.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19196
KARAR NO : 2014/3503
KARAR TARİHİ : 24.02.2014

Mahkemesi : İzmir 12. İş Mahkemesi
Tarihi : 18.07.2013
No : 2012/810-2013/452
Davacı : A.. P.. adına Av. T.. A..
Davalı : S.. B.. adına Av. M.. K..

Dava, davacının 09.02.2012 tarihi itibariyle yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacının 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu kapsamındaki hizmet süresinin 01.03.1983–14.10.1992 tarihleri arasında olduğu buna göre, 9 yıl 7 ay 13 gün 5434 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süresi ile birlikte 2 yıl 3 ay 11 gün de fiili hizmet zammının mevcut olduğu, ayrıca devam eden sigortalılık içerisinde davacının 07.02.1994–31.01.1999 tarihleri arasında kesintili olarak 4 yıl 3 ay 14 gün 506 sayılı Yasaya tabi sigortalılığı olduğu ve sonrasında da davacının 1479 sayılı Yasa kapsamında 26.02.1999–09.02.2012 tarihleri arasında da 12 yıl 11 ay 15 gün süreyle sigortalı olduğu anlaşılmkata olup, davacı bu dava ile 5434 sayılı Yasa kapsamında geçen sigortalılık süresi içerisindeki 2 yıl 3 ay 11 günlük sürenin yaşlılık aylığı hesabında gözetilmesi gerektiğinin tespiti ile yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacı hakkında 5434 sayılı Kanunun geçici 205. maddesinde fiili hizmet sürelerine zam yapılanların bu maddede belirtilen yaş hadlerinden indirileceği hükme bağlandığından hizmet süresine eklenmesi gereken 2 yıl 3 ay 11 gün fiili hizmet süresi yaş haddinden indirilmesi gerekmekte ise de tahsis talep tarihinde 1479 sayılı Yasanın geçici 10. maddesi d bendinde aranan koşulları sağlamış olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen kararın yanılgılı değerlendirmeye tabi olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta çözülmesi gerekli hukuki sorun, daha önce 5434 sayılı Kanun kapsamında hizmet süresi ve fiili hizmet zammı süresi bulunanan davacının, en son 1479 sayılı Kanun kapsamındaki çalışmaları sebebiyle, hizmet birleştirmesi ile 1479 sayılı Kanun gereğince yaşlılık aylığı bağlanmasında, fiili hizmetlerinin yaşlılık aylığı hesabında dikkate alınıp alınmayacağıdır.
506 sayılı Kanun kapsamında ek 5 ve ek 39’uncu maddeleri gereğince yaşlılık aylığı bağlanması için tahsis talebinde bulunanlardan ve 2829 sayılı Kanun gereği 5434 sayılı Kanun kapsamında Emekli Sandığı hizmetleri birleştirilen sigortalıların fiili hizmet zammı sürelerinin 506 sayılı Kanun’un Ek 5, 6 ve 39’uncu maddeleri kapsamında itibari hizmet kabul edilerek yaş haddinden de indirilmesine karar verilmesi mümkün ise de, davaya konu somut olayda, davacının son dönemde çalışmalarının 1479 sayılı Yasa kapsamında gerçekleştiği, buna göre 2829 sayılı Yasanın 8. maddesi gereğince yaşlılık aylığı şartlarının 1479 sayılı Yasa kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu Kanunda ise ek 5 ve ek 39 hükümlerine benzer nitelikte fiili hizmet zammının uygulanmasına dair herhangi bir hüküm bulunmadığının dikkate alınması ve bu çerçevede mahkemece yaşlılık aylığı şartlarının yeniden irdelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.