YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19113
KARAR NO : 2014/2144
KARAR TARİHİ : 10.02.2014
Mahkemesi : İzmir 12. İş Mahkemesi
Tarihi : 18.07.2013
No : 2012/518-2013/453
Dava, sigortalılık başlangıcının 02/01/1980 olşduğunun ve buna göre 24/03/2010 tarihli yaşlılık aylığı talebine göre aylığa hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 02/01/1980 tarihi olduğunun tespiti ile 24/03/2010 tarihli tahsis talep dilekçesine istinaden tahsis talebini izleyen ay başı olan 01/04/2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki dosyada; davacı adına 18/03/1980 varide tarihli 02/01/1980 tarihli ve İ.. AŞ. işyerinden, üzerinde “çıraklar içindir” ibaresi yazılı, işe giriş bildirgesinin bulunduğu anlaşılmakta olup, mahkemece, davacının çalışmalarının üretime yönelik olduğu kabul edilerek, çalışmasının uzun vadeli sigorta kolları kapsamında sayılması ve buna göre yaşlılık aylılğı tahsisi şartlarına hak kazanıldığı kabul edilmiş ise de; davacının, fiilen üretime yönelik olarak çalışıp çalışmadığı hususu usulünce ıspat edilebilmiş değildir.
506 sayılı Kanunun 3. Maddesinin II/B bendine göre, “Özel Kanunda tarifi ve nitelikleri belirtilen çıraklar hakkında çıraklık devresi sayılan süre içinde analık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları…” uygulanmamaktadır. Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan 3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu’na göre, çıraklar teorik ve pratik eğitime tabi tutulurlar. Taraflar arasındaki ilişkinin niteliği belirlenirken, başka bir ifade ile, davacının uyuşmazlık konusu dönemde çırak olup-olmadığına karar verilirken, çalışma ilişkisine bakılarak karar verilmelidir. Gerçektende çıraklık sözleşmesinde, akdi ilişkinin üstün niteliği çalışma olgusu değil, sigortalıya bir meslek ve sanatın öğretilmesidir. Çırak, işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyorsa, bu durumda çıraklık ilişkisinden söz edilemeyecektir.
Mahkemece davacı adına verilen işe giriş bbildirgesine dayalı olarak davacının velileri tarafından imzalanmış çıraklık sözleşmesi olup olmadığı, çıraklık veya eğitim merkeazinde dosyasının bulunup bulunmadığı, işveren ile çıraklık eğitim merkezi arasında herhangi bir ilişkinin bulunup-bulunmadığı ve fiilen davacının üretime yönelik çalışıp çalışmadığı hususu diğer işçilerden ve anılan işyerinden davacı adına verilmiş olan belgeler getirtilmek suretiyle araştırılmalı ve çalışma olgusu ve niteliği şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenip, sonucuna göre karar verilmelidir.
O hâlde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.