Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/19098 E. 2014/4112 K. 28.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19098
KARAR NO : 2014/4112
KARAR TARİHİ : 28.02.2014

Mahkemesi : Gebze 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 30.05.2013
No : 2008/675-2013/440
Davacı : R.. K.. adına Av. N.. S..
Davalılar : 1-S.. B.. adına Av. İ.. K..
2-K..T.. A.. San.Tic.Ltd.Şti.

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulune karar verilmiştir.
Hükmün, tüm taraflarca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olay, incelendiğinde; Davacının, davalı işyerinde 1989-2004 yılları arasında çalıştığının tespitini talep ettiği, mahkemece, 01.04.1989-30.11.1999 tarihleri arasında SGDP işe çalıştığının ve eksik prim gün sayısının 2807 olduğunun tespitine karar verildiği, mahkemece, dinlenen davacı tanıklarının kayden bordrolu tanık olmadığı, davacının işçilik alacakları için açmış olduğu davada dinlenen davalı bordrolu tanıkların, bir kısmının 1999 yılında kendisinin işten çıktığını, bir kısmının ise arıza olduğunda çağrıldığını belirttikleri, bu nedenle, davacının çalıştığı sürelere ilişkin net bir bilgi elde edilemediği anlaşılmakla, davalı işyerinde kayden bordrolu çalışan şahıslardan kanaat edinmeye yetecek kadarının bilgisine başvurulmalı, davacının ne kadar süreyle (haftada kaç gün gibi) çalıştığı hususu aydınlatılmalı, sonradan dinlenen tanık beyanları ile daha önce dinlenen tanık beyanları arasında çelişki oluşması halinde, bu çelişki giderilmeye çalışılmalı, böylece, bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine, 28.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.