Yargıtay Kararı 10. Hukuk Dairesi 2013/19095 E. 2014/5280 K. 10.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 10. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/19095
KARAR NO : 2014/5280
KARAR TARİHİ : 10.03.2014

Mahkemesi : Kütahya İş Mahkemesi
Tarihi :11.06.2013
No :2011/523-2013/231

Dava, Kurum işleminin iptali ve yaşlılık aylığı bağlanması istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

Davacı, 16.06.2011 tarihli talebi ile 2003 tarihindeki prim tevkifatları nedeniyle 2926 Sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının tespiti isteminde bulunduğu, sonrasında, Kurumca, davacının 01.01.1986–30.04.1989, 01.05.1989–31.08.2003, 01.10.2006–30.04.2008, 01.05.2008–23.06.2011 tarihleri arasında sigortalı kabul edildiği, yapılan ihya sonrasında, davacının 23.06.2011 tarihinde çıkartılan ilk borcu ödediği ve tahsis isteminde bulunduğu, fakat davacının ihya sonrası dikkate alınan sürelerden sonra da, aylığa müstehak olmaması nedeniyle, Kurumca yapılan araştırma sonucunda, davacının sigortalılığının kabul edilmesi gereğine ilişkin resen yapılan tespit ile 01.09.2003–30.09.2006 tarihleri arasındaki sürelerin sigortalı sayılmasından sonra, davalı Kurumca, davacının yapılandırmasına ilişkin ek borç çıkartıldığı; bu borcun, ödenmemesi nedeniyle, 6111 Sayılı Yasa kapsamında yapılandırmasının iptali sonucunda prim borcu olduğu gerekçesi ile davacının aylık talebinin reddedildiği; davacının da bu kapsamda 23.06.2011 tarihli talebine istinaden 6111 Sayılı Yasadan faydalanarak yaptığı yapılandırma ve ihya talebinin geçerli olduğunun ve borcu olmaksızın, 23.06.2011 tarihi itibari ile aylık bağlanması gerektiğinin tespitini istediği anlaşılmaktadır.

Mahkemece, davacının tahsis talebi olan 23.06.2011 tarihi itibari ile yaşlılık aylıklarına müstehak olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de; verilen kararın yanılgılı değerlendirmeye tabi olduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı, 2926 sayılı Yasanın Ek 3. maddesi gereğince 1479 sayılı Yasanın 35 ve Geçici 10. maddeleridir. Yaşlılık aylığı tahsis talep tarihi itibariyle davacının 25 yıl primi ödenmiş sigortalılık süresi bulunmadığından, davacı yönünden yaşlılık aylığı tahsis şartlarının gerçekleştiğinden bahsedilemez. Hal böyle olunca, anılan maddenin 10. fıkrasının “4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılara yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için; ayrıca, yazılı talepte bulunduğu tarih itibarıyla, genel sağlık sigortası primi dâhil kendi sigortalılığı nedeniyle, prim ve prime ilişkin her türlü borcunun olmaması zorunludur.” hükmü gözetilerek, davacının 2926 sayılı Kanuna tabi sigortalılığı nedeni ile 6111 Sayılı Kanun kapsamındaki ödemesi gereken miktarın kurumdan sorulması ve usul ekonomisi gözetilerek, davacıya prim borcunu ödemesi için, makul bir süre verilerek, prim borcunun ödenmesi halinde, ödeme tarihini takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı tahsisinin gerektiği göz önünde bulundurularak, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.

O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 10.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.